İbadetler hem insanın beden ve ruh sağlığını koruması hem de kişiliğini geliştirmesi bakımından önemli rol oynar. Kişi ibadet etmekle, dış dünyanın karmaşıklığından, modern yaşamın temposundan uzaklaşır, kendiyle baş başa kalır.
1 - İbadetler insanın yaratanı ile ilişkisini güçlendirir.
İnsan, belirli vakitlerde ibadetlerle Yaratıcısına karşı sevgisini ve şükrünü ifade eder. Sadece Allah (c.c.)’ın rızasını kazanmak için, gösterişten uzak yapılan ibadetlerin ödüllendirileceğini haber vermektedir. Allah (c.c.)’a gönülden yönelme olan ibadet, onun eşsiz büyüklüğü karşısında insanın güçsüzlügünü anlama halidir. İbadetlerin özünde, insanın yaratanı hatırlaması, kulluk bilincini gönlüne yerleştirmesi, verilen sonsuz nimetlere karşı teşekkür etme duygusu vardır.
İbadet, birey ile yaratıcı arasında manevi yakınlaşma sağlar. Belirli vakitlerde Allah (c.c.)’a yönelmek, insanın yaratan ile ilişkisini güçlendirir. İbadetler, Allah (c.c.)’ın rızasını kazanmak için yapılır. Kuran’ı Kerim’in bir çok yerinde bu hakikat dile getirilmiştir:
“Beni anın (hatırlayın) ki bende sizi anayım.” (Bakara 2/152)
“…de ki, benim namazım, ibadetim… hep alemlerin rabbi olan Allah (c.c.)’adır” (enam /6/162)
“Şüphe yok ki ben Allah’ım! Benden başka hiçbir ilah yoktur. O halde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl.”(taha,20/14)
İbadetler insanın vicdan muhasebesi yapmasına olanak tanır. Kişi yaptığı kötü davranıştan kurtulup, güzel ahlak sahibi olmasına fırsat tanır. İbadetlerde süreklilik esastır. Allah Kuran-ı Kerim’de:
“…Ölüm gelip çatıncaya kadar rabbine ibadet et.” (hicr, 15/99) buyurmaktadır.
Kuran’da yer alan temel ibadetler namaz, oruç, hac ve zekattır. Zamana ve mekana bağlı olarak yapılan ibadetlerin yerine getirilmesinde birey ve toplum açısından ortak hedefler gözetilmiştir. Kişi, namaz kılmakla bütün vücuduyla yaratıcısına teşekkürlerini sunar. Gün boyu defalarca ve sürekli olarak yapılan namaz ibadetiyle Allah (c.c.)’ın hoşnutluğu kazanılmaya çalışılır. Oruç ile nefsini terbiye eden insan toplumdaki aç insanların hallerini anlar. Hac ibadetiyle kişi, maddi ve manevi yönden bir bütün olarak Allah (c.c.)’a yönelip, ondan bağışlanma ister. Tüm bunların sonunda kişi Yaratanı ile ilişkisini gözden geçirip, O’nunla ilişkisini güçlendirir.
2 - İbadetler insanın manevi dünyasını aydınlatır.
İbadetler, bireylerin ruhlarını, iç dünyalarını çeşitli sıkıntı ve streslerinden olumsuz etkilerinden korur. İbadet eden kimse, görevini yerine getirmenin bilinci ile mutlu ve huzurlu olur. İç huzurunu sağlayan kişi, gelecekle ilgili yersiz korku ve endişeden uzak olup çevresine yardımcı olur. Böylece, ibadetler hem insanın beden ve ruh sağlıgını koruması hem de kişiliğini geliştirmesi bakımından önemli rol oynar. Kişi ibadet etmekle, dış dünya’sının karmaşıklığından, modern yaşamın temposundan uzaklaşır, kendisi ile baş başa kalır.
İbadetler, iç dünyasını aydınlatır. İbadet etmek bireyin iç dünyasında olumlu davranışların oluşmasına katkı sağlar. İbadetler sayesinde kişi, nefsin bitip tükenmeyen istek ve arzularından uzaklaşıp, iç huzuru yakalar. Nitekim Kuran bu gerçeği şu şekilde dile getirmektedir: ”kalpler ancak Allahı anmakla huzur bulur.” (rad,13/28)
Duanın, kendini ifade etme, yardım ve gözetilme isteği; namazın, Yaratıcıyla iletişim kurma; orucun, yeme, içme; zekat ve sadakanın, aşırı mülk edinme ve paylaşma konularında bireylerin istek ve arzularını düzenleme gibi bir çok olumlu etkileri olduğu gözlemlenmektedir. İbadetler, bireyin beden ve zihin faliyetlerinde bir bütünlük oluşturur. Bu uyum, insanda ki tatminsizlik, huzursuzluk gibi kötü duyguların azalmasına neden olur. Mutlu ve huzurlu bir yaşamın penceresini aramasına yardımcı olur. Nitekim Alak suresi 14 ve 15. ayetlerde bu durum şu şekilde açıklanmaktadır: “bu dünyada arınmayı başaran mutluluğa ulaşır, (mutluluğa ulaşan bu kimsede) Rabbinin adını hatırlayan ve ona ibadet edendir. “
İbadetlerin ayrıca, güçlüklere katlanma, kişiliği geliştirme, zorluklara tahammül etme, olgunlaşıp yararlı birey olma ve zaman planlaması gibi bir çok yararlı sonuçları vardır.
Sürekli olarak yapılan ibadet, bireylerde iradenin güçlenmesine, iç diliplinin oluşmasına imkan tanır. Bu durum kişideki güven duygusunun gelişmesini sağlar. Bireyin karşılaştığı olumsuzluklar karşısında, yılgınlık göstermeden mücadele azmi ve kararlılığı oluşur. Nitekim Kuran bu durumu şöyle açıklamaktadır:
“Tarafımdan size bir yol gösterici gelirde kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur. Ve onlar üzülmeyeceklerdir.”(bakara, 2/38)
Dr. Nevfel: Ruh doktorları dert açacağımız şahsı seçmemizi tembih ederler. Çünkü her şahsa dert açılması mümkün değildir. Kendisine dert açılan adamın doktor, kanun veya din adamlarından biri olması da şart değildir. Asıl mühim olan, bu şahsın duyan, anlayan ve yardım eden biri olduğu hissetmektir.” der.
3 - İbadetler insanda güven duygusunu geliştirir.
Gücünün sınırlı olduğunun farkına varan insan, daha güçlü bir varlığa sığınma ihtiyacını ömrü boyunca hisseder. Bireylerin yalnızlık ve kimsesizlik gibi duygulardan kurtulmasına olanak tanıyan ibadetler, insanda ki güven duygusunu geliştirir. Gücü, kudreti ve ilmi sonsuz bir yaratıcının huzurunda olmak, kişiye rahatlık, güven ve huzur verir.
İnsan, hayatı boyunca çok çeşitli bela, hastalık ve felaketlere maruz kalabilir. Tüm bunlara karşı kişi her türlü tetbirleri almasa da, bazen bu felaketlerin üzücü sonuçlarından etkilene bilir. Bu durumda yüce yaratıcıya edilen dua, merhametlilerin merhametlisi Allah’a sığınma, bireyin güven duymasını, huzurlu ve mutlu olmasını sağlar.
4 - İbadetler insanda sorumluluk bilincini geliştirir.
Allah tarafından en güzel şekilde yaratılan insanoğlu, dünyada başı boş bırakılmamıştır. Kişi, doğayı ve çevreyi insanlar ve diğer canlılarla paylaşır. Bundan dolayı, insan sadece kendisini değil, diğer insanları ve canlılarıda düşünmelidir. İbadet etmekle sorumluluk kazanan insan, bütün varlıkları Allah’ın yarattığını bilir ve güzel ahlaklı bir birey olmak için çaba gösterir.
Kuran’da göklerdeki ve yerdeki tüm varlıkların kendi lisanıyla Allah’a şükrettikleri, ancak sorumluluğun sadece insana ait olduğu belirtilmiştir. Farklı zamanlarda yapılması emredilen ibadetler, yaşamın her alanını kuşatmakta, bireylerin sorumluluklarını güçlendirmektedir.
Seyyid Dr Muhammed Fadıl Geylani
Not: Bu sohbet ribat dergisinden alıntı yapılmıştır.