Ey ilim öğrenen bilgin! Sakın yalnız isme kanaat getirip ameli terk etme. “Ben âlimim “ dediğin zaman bilginle amel etmiyorsan bir nev’i yalan söylemiş olursun. O halde tatbikat alanına itilmeyen bir ilmin ne faydası vardır? Yapmadığın, yapamadığın bir şeyi başkasına emretmene vicdanın nasıl razı olur?
Aziz ve celil olan yüce Allah şöyle buyurmuyor mu?
“ Ey iman edenler, yapamayacağınız şeyi niçin söylersiniz? Yapamayacağınızı söylemeniz Allah katında büyük bir gazaptır.” (1)
Yapılan rivayete göre:
Şeyh hazretleri gecelerinden bir gece şöyle dua ve niyazda bulunduğunu anlatır:
“Ya Rab! beni faydalı olan, sana zarar vermeyen ( rızan dışında olmayan) şeyden mahrum bırakma..” dedim ve bu cümleyi uyuyuncaya kadar tekrarladım. O gece rüyamda birinin bana şöyle seslendiğini gördüm: “ Sen de sana fayda veren amelden geri kalma ve sana zarar verecek olan amelden sakın!”
Sen artık meseleni Rasulullah’a (s.a.v.) tashih ettir. O’na dosdoğru uymakla ümmetinden bir fert olduğu isbat et. O’na uymadan, sünnetiyle amel etmeden ,”ben onun ümmetindenim “ demen fayda vermez. Rasulullah ‘a (s.a.v.) sözlerinde ve davranışlarında uyduğun zaman ahirette O’nun yüce sohbetine girenlerden olursun. Allah ‘ın şu buyruğunu duymadın mı?
“Peygamber size ne verdiyse ve ne emrettiyse onu alın, size ne yasak ettiyse ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” (2)
O halde hazret’i peygamber’in emrettiklerine sıkı sıkıya bağlanın, men’ ettiği şeylerden sakının. Unutmayın ki şu dünyada Rabbiminize ancak kalplerinizle yakınlık peyda edebilirsiniz. Ahirette ise ruh ve bedeninizle bu yakınlığa mazhar olacaksınız.
Hizmetkâr - 04.02.2012
Dipnotlar
1-Saf suresi ayet; 2-3
2-Haşr suresi ayet; 7
3-Seyyid Abdulkadir Geylani k.s.-gönül incileri sayfa-41