Sabah Namazının Önemi
Kendisini sabah namazına uyandırmasın için annesine bir bardak su ile beraber not bırakan çocuk Peygamber Efendimiz’in bir hadis-i şerifini hatırlattı. Yazının devamında sabah namazının önemi ile ilgili hadis-i şerifleri bulabilirsiniz.
Annesine kendisini namaza kaldırması için bir bardak suyla beraber “Anneciğim, Sabah Namazına kalkamazsam, kafamdan aşağı veya ayaklarıma bu suyu dök lütfen” diye not bırakan çocuk Peygamber Efendimizin şu hadis-i şerifini hatırlattı.
“Geceleyin kalkıp namaz kılan, hanımını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah rahmet etsin! Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah rahmet etsin!” (Ebû Dâvûd, Tatavvû 18, Vitir 13)
Sabah Namazının Önemi İle İlgli Hadis-İ Şerifler
Cündeb İbni Abdullah radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurmuştur:
“Sabah namazını cemaatle kılan kimse Allah’ın güvencesindedir. Sakın Allah, güvencesi altında olan bir şeyden dolayı sizi takibe almasın. Çünkü Allah güvence verdiği bir şeyden dolayı kimi takib ederse, onu yakalar sonra da onu yüzüstü cehennem ateşine atar. ” (Müslim, Mesâcid 261, 262)
***
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi. ” (Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129.)
***
Osman İbni Affân radıyallahu anh şöyle dedi:
– Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gece yarısına kadar namaz kılmış gibidir. Sabah namazını cemaatle kılan kimse ise bütün gece namaz kılmış gibidir”. (Müslim, Mesâcid 260)
***
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlar yatsı namazı ile sabah namazındaki fazilet ve sevabı bilselerdi, emekleyerek bile olsa mutlaka camiye, cemaate gelirlerdi. ” (Buhârî, Ezân 9, 32; Müslim, Salât 129. )
***
Ebû Hüreyre radıyallahu anh ‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Münafıklara sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi. ” (Buhârî, Mevâkît 20, Ezân 34; Müslim, Mesâcid 252. )
***
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Peygamber –sallallahu aleyhi ve sellem- öğle namazının farzından önceki dört rek`at ile sabah namazının farzından önceki iki rek`atı hiç terk etmezdi. (Buhârî, Teheccüd 34.)
Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Peygamber –sallallahu aleyhi ve sellem- sabah namazının iki rek`at sünnetine diğer nâfile namazlardan daha fazla önem verirdi. (Buhârî, Teheccüd 27; Müslim, Müsâfirîn 94.)
Yine Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sabah namazının iki rek`at sünneti, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır. ” (Müslim, Müsâfirîn 96)
***
Müslim’in bir rivayetine göre sabah namazının sünneti hakkında:
“O bana bütün dünyadan daha değerlidir” buyurdu. (Müslim, Müsâfirîn 97)
***
Resûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’in müezzini Ebû Abdullah Bilâl İbni Rebâh –radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre, bir gün kendisi Resûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’e sabah namazı vaktinin girdiğini haber vermeye gelmişti. Hz. Âişe, Bilâl’e bazı şeyler sorarak onu ortalık iyice ağarıncaya kadar meşgul etti. Bunun üzerine Bilâl Resûlullah’a namaz vaktinin girdiğini haber verdi. Hz. Peygamber namaza çıkmayınca, Bilâl namaz vaktinin girdiğini ona bir kere daha haber verdi. Resûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- mescide gelerek sabah namazını kıldırdı. O zaman Bilâl Resûlullah’a durumu anlattı. Kendisini Hz. Âişe’nin, sorduğu bir şey sebebiyle, ortalık ağarıncaya kadar meşgul ettiğini, Peygamber –aleyhisselâm- namaza gelmeyince, ikinci defa haber verdiğini söyledi.
O zaman Resûlullah:
– “Ben sabah namazının iki rek`at sünnetini kılıyordum” buyurdu.
Bilâl:
– (İyi ama) Yâ Resûlallah! Namaza çok geç geldiniz, deyince Peygamber aleyhisselâm:
– “Şayet daha geç kalsaydım, yine de bu iki rek`at sünneti bütün gereklerini yerine getirerek mükemmel şekilde kılardım” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Tatavvu 3)