Mutluluğun Dört Anahtarı 

Bismillahirrahmanirrahim

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.

Kıymetli ve muhterem kardeşlerim,;
Bu akşamki sohbetimizde, Efendiler Efendisinden mutluluğun dört anahtarını öğreneceğiz. Bir insanın hem dünya, hem de ahretini mamur edecek dört ana prensibini öğrenmiş olacağız inşallah.

Hazreti Ali ( ra.) Efendimiz (s.a.v.) den şöyle rivayet ediyor;

Allah’ın resulü (s.a.v.) şöyle buyurdular;

Dört şey kişinin mutluluk sebebidir.

•           Eşinin Saliha olması,
•           Evladının Salihlerden olması,
•           Görüştüğü  (konuştuğu arkadaşlık muhabbet ettiği)  kimselerin Salihlerden olması,
•           Kazancının kendi oturduğu beldede olması.

Sevgili kardeşlerim;

Rasulullah Efendimiz(s.a.v.) bu hadisinde, bir insanın nasıl mutlu olacağını bize dört madde anlatıyor. 

Şimdi sırasıyla bu dört maddenin ayrıntılarını inceleyelim,

·         Eşinin Saliha olması

Sevgili kardeşlerim,  mutlu ve huzurlu bir yuvanın ana temelinin, Saliha bir eşten geçtiğini Efendimiz (s.a.v.) bize beyan buyuruyor. İnsanın eşi Saliha olmasa, o evde huzur , saadet  ve  mutluluğun olması beklenemez. Zira ahlakını İslamdan ve sünnetten almayan bir hanım, eşine ve evladına faydalı olamaz. Ailede hanım, evin temelini oluşturur, erkek sabah kalkıp işe gider, evini çocuklarını hanımına emanet etmiştir. Eğer bir hanede, kişi eşini kuran ve sünnet ahlakı ile yetirmiş ise, korkmasın bütün aileyi yetirmiş sayılır. Zira çocuklarla en fazla annesi ilgilenir. Bu sebeple hanımın güzel huylarla bezenmiş olması, yani Saliha olması, eşine, evlatlarına, komşularına, akrabalarına yansıyacak, yani onları da etkileyecektir. Biz irfan meclisi olarak, bütün ehli irfana diyoruz, aman eşlerinizi yetiştirin, eğer onlar yetişirse, hem dünya hem de ahiret mutluluğunu elde edersiniz. Zira bakıyoruz ki, eşi ile sorunu olan kardeşlerimizin manevi halleri sıkıntılı, eşi sohbete giderken sorun çıkarıyor, hizmette sorun çıkarıyor, vesaire, tabii ki bu da kardeşlerimizin maneviyatına yansıyor. Sorun çıkaran kardeşlerimizin, eşlerine tavsiye ediyorum, şöyle bir düşünsünler, sahabe efendilerimizin de eşleri vardı. Onların da ihtiyaçları, beklentileri vardı. Ama onlar eşlerinin İslamı yaşamasında onlara hep destek olmuşlar, onlara daima yardımcı olmuşlar, İslam adına hep fedakârlık yapmışlar. Eşlerinin arkasında dağ gibi durup, onlara yardımcı olmuşlar. Öyle ki, o sahabeler bir savaşa  gittikleri vakit, aylarca evlerine gelmedikleri olmuş. Onlar bunu hiç sorun etmemişler. Bu fedakârlıkları İslamın en güzel şekilde bize ulaşmasını sağlamıştır. O gün, onlar bu fedakârlığı yapmasardı, bu bizim hanımların  (istisnalar kaideyi bozmamak kaydı ile)   yaptığı gibi senden başka adamı yok, çocuklarınla ilgilen o daha evladır, bırak biraz da başkası hizmet etsin, hep sen mi gideceksin, bu işten bizim ne menfaatimiz var ki, deselerdi acaba bu güzel hizmetler hiç yürür müydü? Elbette yürümezdi. Eşlerine mani olan hanım kardeşlerimiz, yarın Allah’ın huzurunda nasıl bir sualle, nasıl bir muamele karşılaşacaklar, müminlerin annelerinin yüzüne, yani Hazreti Hatice’nin(ra), Hazreti Aişe’nin(ra), Hazreti Fatma’nın(ra) yüzüne nasıl bakacaklar? Bu bahaneleri orada acaba kabul görecek mi bir düşünsünler. Hazreti Hatice(ra) validemizden ibret alsınlar. Bu dini mübin için vadiler dolusu malını hiç gözü kırpmadan nasıl vermişler, bir düşünsünler. Hasılı kardeşlerim,  İslam tarihindeki Saliha kadınların örneği sayılamayacak kadar çoktur. 

Sevgili kardeşlerim, maksadımız kimseyi kırmak, incitmek değil, ama eşlerine yardımcı olmayan hanım kardeşlerimize sitem ettiğimizi bilsinler. İki cihan saadeti için efendilerine, yani eşlerine yardımcı olsunlar. Zira Efendiler Efendisi,  onlara şu müjdeyi veriyor;

Allah'ın (cc) rahmeti o erkeğin üzerine olsun ki, geceleyin namaz kılmaya kalkar ve sonra karısını kaldırır, o da namaz kılar, kadın kalkmak istemezse yüzüne su serper. (İmâm-ı Gazâlî) 

Sözün özü kardeşlerim, eşlerinizi iyi yetiştirin. Kimin eşi Saliha olursa, o hem dünyada hem de ahirette mutlu olmuş demektir.Yüce mevlamız, cümle ehli irfanın eşlerini Salihalardan eylesin.Amin. 

·         Evladının Salihlerden olması

 Sevgili kardeşlerim, Salih evladın hem bu dünyada, hem de ahirette çok faydası vardır. Efendimiz (s.a.v.) İsa aleyhissalamın zamanında olan bir hadiseyi bize şu şekilde nakleder;

İsa (asm),  birgün havarileyle bir köyden geçiyordu? Peygamberlerin adeti, uğradıkları yerin kabristanına dua ederlerdi. Hazreti İsa da, o köyün kabristanına uğradı. Bir kabrin başına geldi ve ağlamaya başladı. Havariler sordu, 

Ey İsa niçin ağlıyorsun? 

Hazreti İsa, cevaben buyurdu; Bu kabrin sahibi şuanda çok azab görüyor, onun için ağladım. Buyurdu. Dua etti ve o köyden ayrıldı. Aradan yıllar geçti. Hazreti İsa o köye tekrar uğradı, dua ettiği kabrin başına tekrar vardı. Bu sefer Hazreti İsa, çok sevinçli, neşeli bir vaziyetteydi. Bu hali havarilerin dikkatini çekti, sordular;

Ya İsa, önceki geldiğimizde bu kabrin başında ağlamıştın, şimdi ise çok sevinçlisin, bunun sebebi hikmeti nedir? Hazreti ise şöyle anlattı; bu kabrin sahibi öldüğünde hanımı hamileydi, bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Sonra o çocuk biraz büyüdü, mektebe gitti ve bu gün besmele çekmeyi öğrenmiş, Allah cc da besmelenin hürmetine babasının azabını kaldırdı. (R.Beyan)

İşte görüldüğü gibi kardeşlerim, insanın evladı Salihlerden olursa, o iki cihanda da mutlu olur. Rabbim hepimizin evladını Salihlerden eylesin.Amin.

 ·         Görüştüğü  (konuştuğu arkadaşlık muhabbet ettiği)  kimselerin Salihlerden olması

Sevgili kardeşlerim, İnsanın dostunun, arkadaşının iyi ve Salih insanlardan olması çok önemlidir. Zira Sultanı kibriyamız; Kişi arkadaşının dini üzeredir, buyurur. Onun için kiminle dostluk ettiğimiz çok önemlidir. Bizler daima Salih kişilerle konuşmalıyız, onların sohbetinde bulunmalıyız, onlarla dostluk, arkadaşlık etmeliyiz. Efendimiz (s.a.v.),in hadisi gereği, bizler Allah’ın cc., Resullahın sevdiği kimselerle beraber olursak, Allah cc. da o sevdiği kullarının hürmetine bize merhamet eder. 

Sevgili kardeşlerim, Salihlerle beraber olmamızı zaten yüce mevlamız tevbe suresinde emrediyor; ‘Ey iman edenler, Allahtan korkun ve Salihlerle beraber olun.’ buyuruyor.

Sevgili kardeşlerim, Salihlerle beraber olana şu yedi ikram verilir; 

1- İlim talebesinin faziletine kavuşur.

2- Onlarla beraber iken günahtan uzak olur.

3- Evinden çıkışından itibaren rahmete girer.

4- Onlara inen rahmetten o da faydalanır. 

5- Onları dinlerken, kendine sevap yazılır. 

6- Melekler ondan memnun olup, dua eder. 

7- Attığı her adım, günahına kefaret olur.

Allahü teâlâ da ona altı ikramda bulunur; 

1- İlim ehliyle bulunmayı ona sevdirir. 

2- Âlime uyanlar gibi sevaba kavuşur. 

3- O salihlerden birinin şefaatine kavuşur.

4- Günahkârların gittiği yerlerden soğur. 

5- O da salihlerin yoluna girmiş olur. 

6- Dinimizin emirlerine uymuş olur.

 Hikmet ehli buyuruyor ki;

1- Âlimlerle beraber olanın ilmi artar. 

2- Salihlerle beraber olanın, ibadete rağbeti ve günahlardan kaçma arzusu artar. 

3- Fâsıklarla [açıktan günah işleyenlerle] düşüp kalkanın günah işleme cüreti artar. 

4- Zenginlerle düşüp kalkanın dünya sevgisi artar. 

5- Fakirlerle beraber olanın şükrü artar. 

Bir kimse, bir âlimle dünyayı dolaşsa, âlimden dinine ait bir mesele öğrense, birlikte yaptıkları seyahati boşa gitmiş olmaz. Bir kimse de, âlimlerle, salihlerle beraber olsa, hiçbir şey istifade edemese bile, onların yüzüne bakması, onun için büyük bir nimettir. Çünkü salih Müslümanın yüzüne bakmak ibadettir. 

Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki;

İyi arkadaş, güzel koku satan gibidir. Sana koku sürmese de, yanında bulunduğun müddetçe güzel kokusundan faydalanırsın. [Müslim] 

Kötü arkadaş, bir tane olsa da çoktur. İyi arkadaş bin tane olsa da azdır. İyilerle dost olmalı ve sayısını çoğaltmaya çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

Çok dostunuz olsun; çünkü Rabbiniz kerimdir. Kıyamette dostları arasında bulunan kuluna azap etmekten haya eder.[Şir’a]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki;

Doğru yolda gidenleri sevmek, onlarla tanışmak ve görüşmek ve onlar gibi olmaya özenmek ve o büyüklerin sözlerini işitmek ve kitaplarını okumak, Allahü teâlânın nimetlerinin en büyüklerindendir ve Onun ihsanlarının en kıymetlilerindendir. Muhbiri sadık, yani hep doğru söyleyici olan Muhammed aleyhisselam, (Elmerü mea men ehabbe)buyurdu. Kişi, dünyada ve ahirette sevdiği ile beraber olur. Bunun için din büyüklerini seven kimse, onlar ile beraber olur. Onların Allahü teâlâya manevi olan yakınlığında, onlar gibi olur. Allahü teâlâ, bu yolun büyüklerine olan sevginizi arttırsın!.Amin. Onlara bağlılık arzusunu, ömrünüzün sermayesi yapsın! Bu büyükleri seven, onlarla beraber olur. Onlarla beraber olan, şaki olmaktan [küfürden ve günah işlemekten] korunmuş olur. Mektubat.

İşte kardeşlerim, Salihlerle beraber olacağız ki, mutlu olalım. Zira Efendimiz(sav),  bize bu şekilde mutlu olacağımızı beyan buyuruyor. Yüce mevlamız cümlemizi hem bu dünyada hem de ahirette Salihlerden ayırmasın..Amin.

·         Kazancının oturduğu beldede olması

Sevgili kardeşlerim,  bir insanın işi, eğer ailesinin, eş-dostunun, kısacası sevdiklerinin yanında olması, aynı şehirde, yaşadığı yerde olması da mutlu olması için bir sebeptir. Zira işi başka bir yerde olsa, çocuk çoluğuyla alakadar olamaz onların eğitimi ile ilgilenemez. Anne ve babasına yardımcı olmaz. Onların hayır dualarına muhatap olamaz. Onların yardıma ve ilgiye en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda, onların yanında olamaz, eşinin dostunun acı ve tatlı günlerine yanlarında bulunamaz. Örneği çoğaltılabilir. Rabbimiz bu hadisin sırına cümlemizi nail etsin.Amin.

Sevgili kardeşlerim, bu akşam da sizlerle Efendimiz  (s.a.v.) den hayat düsturları öğrendik. Rabbimiz amel ederek bizleri mükâfatlandırsın. Cümlemizi kuranı ve sünneti yaşayarak, hem dünyada, hem de ahirette mutlu ve bahtiyar olan kullarından eylesin. Âmin.

Başka bir irfan meclisinde buluşmak ümidi ile…

Selam ve Dua ile.. Vesselam.

Hizmetkâr - 17.04.2012