Bismillahirrahmanirrahim
Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla..
Değerli kardeşlerim,
Bu akşam da Efendiler Efendisi (s.a.v.)'den hayat düsturları öğreneceğiz. Rabbimiz bizleri Kur'an ve sünnet yolundan ayırmasın. Amin.
Amr bin Şuayb (r.a.) anlatıyor;
"Abdullah ibn’u Amr için bir koç kurban olarak kesilmişti.
Abdullah ailesine sordu;
"Onun etinden Yahudi komşumuza da hediye ettiniz mi?"
"Hayır," cevabını alınca;
Bundan ona da gönderin. Zira ben Allah Resulünün şöyle buyurduğunu işittim;
"Cebrail bana komşu hakkında o kadar ısrarla tavsiyede bulundu ki, nerdeyse komşuyu mirasçı kılacağını sanmaya başladım." (Ebu Davud)
Sevgili kardeşlerim,
İçerisinde bulunduğumuz şu asırda, bu tavsiyeye ne kadar ihtiyacımız var değil mi? Komşuluk ilişkileri neredeyse bitmiş bir durumda, çok katlı binalar yapılalı bizim komşuluk hukukumuz neredeyse hiç kalmadı. Elli hane bir blokta oturuyor ama komşusu aç mı, susuz mu, hasta mı, bir derdi mi var, kimse haberdar olmuyor. Hatta komşusu ölüyor, günler sonra komşusunun öldüğünden haberdar olabiliyor. Oysa Hz. Peygamber (s.a.v.); "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." Buyuruyor. Öyle ise kardeşlerim, neden bu hale geldik? Bunu kendimize mutlaka sormalıyız. Demek ki bizler sorumluluklarımızı yerine getirmez olmuşuz, ahdimize vefa göstermez olmuşuz, komşumuza olan haklarımızı, sorumluluklarımızı yerine getirmez olmuşuz. Oysa Allah’ın Resulü (s.a.v.); "Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin. "Buyuruyor. (Buhari)
Biz Allah (c.c.) inanmıyor muyuz? Elbetteki inanıyoruz. Öyle ise iman ispat ister. Gelin onu komşuluk ilişkilerimizi peygamberi bir standarda koyalım, evimizdeki pişirdiğimiz bir yemekten bir tabak götürüp komşumuzun gönlünü alalım, zira;
Allah’ın Resulü buyuyor ki; "Evinizde pişen yemekten komşunuzun hakkını verin". Yani bu götüreceğimiz bir tabak çorba komşumuza yaptığımız bir lütuf değil, onun bizim üzerimizdeki hakkındır. Onun içindir ki, komşularımıza iyi davranalım, yaşça bizden büyüklerse, onlara hürmet edelim. Komşumuza da ana babaya hürmet eder gibi hürmet etmek gerekir. Onun içindir ki, güzel komşuluk yapacağız ve Efendimizin (s.a.v.)'in şu müjdesini almış olacağız;
"Güzel komşuluk et ki hakiki mümin olasın." (Tirmizi)
Sevgili kardeşlerim, konumuz çok önemli fazla vaktinizi almak istemiyorum. Son bir hadisi şerifi de sizlere aktarıp sohbetimi sonlandırmak istiyorum.
Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor; "Komşusunu üzen, beni üzmüş olur. Bana eziyet eden Allah’a eziyet etmiş olur. Komşusu ile dövüşen, benimle dövüşmüş olur. Benimle dövüşen Allah ile dövüşmüş olur." (Ebu Nuaym)
Kardeşlerim, şu üç günlük dünyada hiç bir birimizi kırmayalım, incitmeyelim, üzmeyelim. Bu dünya bizden evvelkilere kalmadığı gibi bize de asla kalmaz. Yalnız birbirimize ettiğimiz kötülük, günah olarak kalır. Şair ne güzel demiş;
"İbretle bak şu akan çeşmeye, su içecek tası yok.
Kırma insan kalbini yapacak ustası yok."
Hazreti Peygamberimiz ( s.a.v.)'in tavsiyelerine uyalım, hem dünyada, hem de ahirette huzur bulalım.
Selam ve Dua ile... Vesselam...
Hizmetkâr - 11.04.2012