ziyaretci sayacı


Aktif :
Bugün :
Toplam :
Anasayfa
Anne ve Baba Hakkı

Anne ve Baba Hakkı

Bismillahirrahmanirrahim. 

Elhamdulillahi Rabbi’l-Aâlemîn Ve’s-Salâtü ve’s-Selâmü alâ Rasûlinâ Muhammedin ve Âlihî ve Sahbihî ecmaîn Sallû alâ Rasûlinâ Muhammed,Sallû alâ Tabîbi Gulûbinâ Muhammed, Sallû alâ şefîği zünûbinâ Muhammed.
Rabbi’şrah lî sadrî ve yessir lî emrî vahlul ugdeten min lisânî yefgahû gavlî Sübhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke ente’s-Semîu’l-alîm Ve tüb aleynâ yâ Mevlânâ inneke ente’t-Tevvâbü’r-Rahîm Vehdinâ ve veffignâ ilel hakkı ve ilâ tarîg’ilmüstegım 

Li-beraketü’l-Kur’âni’l-Azîm ve bi hürmeti men erseltehû rahmeten lil Alemîn.

Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi, lutfü ve keremi hidayete tabi olanların üzerine olsun.

Muhterem kardeşlerim; 

Bu haftaki sohbetimizde ‘Anne ve Baba Hakkı’ konusundan bahsedeceğiz. Rabbim bizleri anlattıklarıyla, sizleri de dinledikleriyle amel eden kullarından eylesin. (Âmin)

Anne ve babaya iyilik etmek; 

Hz. Ömer (r.anh.)’dan gelen bir rivayetle  Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur;

“Eğer benden sonra, hallerinizin değişmeyeceğinden korkmamış olsaydım, elbette şu dört sınıf için cennetle şahadet etmenizi size emrederdim,

Bir kadındır ki, Allah rızası için, nikâh parasını eşine hediye ederde eşi ondan razı olur.

Çok çocuk sahibi olup, onları helalinden doyurmak için, gayret gösteren kimsedir.

Günahından ebedi olarak ona bir daha geri dönmemek üzere, tövbe eden kimsedir.

Anne ve babasına iyilikte bulunan kimse.”

Sonra Allah resulü (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Anne ve babasına iyilikte bulunan kimseye müjdeler olsun, onlara isyan eden kimseye de yazıklar olsun.” (Ruhul Beyan Tefsiri /Lokman Suresi Cilt No: 21)

 

Anne ve babaya isyan; 

A’ta bin Yasir (r.anh.) şöyle rivayet etmiştir;

‘Bir topluluk yolculuğa çıktılar ve bir sahrada konakladılar. Orada bir eşeğin sabaha kadar sesinden uykusuz kaldılar. Sabah olunca bakıp gördüler ki; kıl çadırdan yapılmış bir ev, içerisinde de ihtiyar bir kadından başka kimse yok.

O ihtiyar kadına dediler ki,

Biz sabaha kadar eşek sesinden uyuyamadık, görüyoruz ki yanında eşek yok. Bunun üzerine ihtiyar kadın dedi ki, ‘O benim oğlumdur. O bana ‘Ey eşek’ diye hitap ederdi. Ben Yüce Rabbime onu eşeğe çevirmesi için dua ettim. İşte o günden beri her gece sabaha kadar eşek gibi ses çıkarıyor.’ (Ruhul Beyan Tefsiri /Lokman Suresi Cilt No: 21)

 

Adamın birisi Allah resülüne gelerek dediki, “Ya Resulallah şüphesiz annem çok ihtiyardır. Onu elimle doyurdum, içirdim ve abdest aldırdım. Onu sırtımda taşıyorum, acaba onun hakkını ödemiş olur muyum?

Allah Resülu, hayır hayır yüzde birini bile ödeyemesin.  Adam niçin Ey Allah’ın Resulü diye sordu. Zira annen senin yaşaman için hayatını ortaya koydu, var gücüyle sen zayıfken sana hizmet etti. Sen ise onun en zayıf, en güçsüz olduğu bu günde ölmesini arzu ediyorsun.!

 

Ana Ve Baba Sevgisi Ve Onlara İyiliğin Önemi; 

Değerli kardeşlerim; 

Bu konuya İbni Mes’ud (r.anh.) dan gelen rivayetle başlayacağiz. Şöyle ki, ismi geçen sahabe Resûlüllâh (s.a.v.) den sordu:

Amellerin hangisi daha sevgilidir?

Rasûlüllâh (s.a.v.)

Vaktinde kılınan Namaz! dır cevâbını verdi.

İbni Mes’ud (r.anh.)  sonra hangisidir diye sorunca:

Ana ve babaya iyiliktir! Buyurdu.

Gene sonra? Diye sorusuna devam edince:

Allah yolunda cihaddır! Buyurdu.

Ana ve babaya hürmet ve onun iyiliğine çalışmanın dinimizdeki yeri ve önemi, bu hadisi şerifle gayet açık bir şekilde belirtilmiştir. (Ebudderdâ r.a. (Ramuz) s. 122/5)

 

Bu hadisi şerifte Anneye ve babaya yapılan iyiliğin, Allah yolundan yapılan cihaddan, amel itibariyle daha üstün olduğu görülmektedir. Özellikle şu göreceğimiz hadisi şerifte, bu konu üzerinde vurgulama yapılmıştır:

Yemenden gelen bir kimse, Peygamberimizden Allah yolunda harbe gitmek için izin istedi.

Rasûlü Ekrem (s.a.v.):

Annen baban yaşıyorlar mı? Buyurdu.

Yemenli:

Yaşıyorlar! Dedi. Ve şöyle cevap aldı:

Geri dön! Önce onlardan izin iste. İzin vermezlerse emirlerine boyun ey. Çünkü Allahü Teâlâ’nın indinde, imandan sonra, annenin babanın sözünü dinlemekten daha iyi bir amel yoktur. (Hadisi şerif (Gazali) İhyayı Ulüm Mısır 1933 c.11 s.195)  

Ana ve baba içinde, anneye daha ayrıcalık tanınmış olup Cennet, anaların ayaklarının altındadır! Buyrulmuştur.(Enes r.anh. (Ramuz) s. 157/2)

Bir kimse Hazreti Peygamber (s.a.v.)e geldi ve:

“Halk içinde iyi ilişki kurmama en çok hak kazanan kimdir?” diye sordu. Resulü Ekrem (s.a.v.) “Annendir” buyurdu. İki defa daha sorduğunda aynı cevabı tekrar etti. Sonra kimdir? Diye sordu. “Babandır”  buyurdular.(Ebû Hureyre r.anh. (Buhari-Müslim) Riyazssâlihin No:314)

 Tirmizinin rivayetinde, Rasulü Ekrem (s.a.v.) son soruşa şöyle cevap vermiştir:

Sonra babana ve sonra sırayla en yakınına ve en yakınına. buyurmuştur.

Bir kimse Ebud Derdâ (r.anh.) a gelerek:

Ana ve baba cennet kapılarının tam ortasıdır. İnsanı cennete ulaştıracak en iyi şey ana ve babaya iyilik etmektir.

Buyurduğunu işittim.

Buna göre o kapıyı istersen bırak, istersen elinde tut! Cevabını verdi. (Ebud Derda r.anh. (Tirmizi) R.S1.No.332)

Allahu Teâlâ, Musa (a.s.) şöyle vahyetti:

Lâ ilahe illallah! Diye şahadet edenler olmasaydı, cehennemi dünya ehline, dünyaya fazlaca düşkün olanlara musallat ederdim.

Ey Musa! Bana ibadet eden olmasaydı, Bana isyan edenlere göz açıp kapayıncaya kadar bir mühlet vermezdim.

Ya Musa! Şurası kesindir ki, bana inanan benim nazarımda yaratılanların en ikram edilenidir.

Ey Musa! Âsi olanın sözünün ağırlığı, dünyadaki bütün kumların ağırlığına bedeldir.

Musa (a.s.) ise:

Ya Rabbi! Bu asinin kim olduğunu lütfen bildir. Dedi.

Bir kimsenin anasına, babasına “Ben sizi dinlemiyorum.” Diyenidir.

Hâlbuki ana babanın yüzüne bakmak ibadettir! Bunu bilmezler mi! Ana ve babanın rızasını almak, hicret etmekten daha eftaldir. Güzün birinde, peygamberimiz (s.a.v.)e bir kimse geldi ve:

Allah’tan ecrini ümit ederek, hicret ve cihad etmek zorunluluğu ile size biyad ediyorum, uyuyorum! Dedi.

Resulü Ekrem (s.av.):

Ana ve babandan hayatta olanlar varmı? Diye sordu. O:

Evet! Her ikisi de sağdır. Dedi. Nebiyyi Muhterem (s.a.v.)

Allah’tan ecir bekliyor musun? Buyurdu. O da: Evet! Dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz: öyle ise, ana ve babana dön! Onlara iyi bak! Buyurdu.

Babanın olmadığı yerde büyük kardeşe, küçük kardeşler babaya yapılan saygı gibi ilgi göstermesi gerekir. Sair zamanlarda dahi baba olmadığı zaman gösterilecek saygının sürdürülmesi uygun olur. Zira büyük kardeşin küçük kardeşi üzerindeki hakkı, babanın çocuğu üzerindeki hakkı gibidir. (Hadisi Şerif (Gazali) ihyayı Ulûm Mısır 1933 c.11 s.195 )

Evlad babasına Allah ve resulünün emirleri gereğince saygı gösterdikce, babada evladına olan sevgisinden ötürü ilgisini artırır. Evladın bu güzel hareketi babanın hayır dua etmesine neden olur. Babanın evladına olan duasını ise, allahu Zülcelal hazretleri geri çevirmez.

Red olunmayan dualar şunlardır:

● Babanın evladına duası,

● Oruçlunun duası,

● Misafirin duası,

● Mazlumun (Zülum görenin) duası.

Hatta başka bir hadisi şerifte hem babanın hem annenin duasının kabul edileceğine dair müjde vardır. Şöyle ki:

Her şeyin kendisi ile Allah arasında perde vardır. Fakat Lâ ilahe illallah şahadet kelimesi ve anne babanın evlada olan duasında perde yoktur.

Ana ve babaya iyi harekette bulunan kimsenin geçimi her konuda iyi olur. Resulü Ekrem (s.a.v.)’in Busre(r.anh.)’a tavsiyelerinde buyurdular ki: 

Ey Busre her hatanda Allah Zülcelâl hazretlerini zikret ki, Allah ta seni hatanın yanında mağfiretle zikretsin.

Kocana itaet et; bu sana dünya ve ahret hayrı olarak kâfidir. Ana babana iyilik etki, evinin hayrı çok olsun. Allahın rızası, ananın ve babanın rızasındandır. Allahın kırgınlığı, ananın ve babanın kırgınlığındandır.

Hazreti Ömeril Hattab (r.ahn.)’ın oğlu Abdullah (r.anh); Bir gün yolda giderken bir arabî ile karşılaştı. Abdullah ona selam verdi, binmekte olduğu merkebe bindirdi, başındaki sarığı ona verdi. Bu kafilede Malik ibni Dinar’da vardı.

Abdullah! Allah sana hayırlar versin. Onlar arabîdir. Çok az bir şeye de razı olurlar! Dedi. Abdullah ise şöyle cevap verdi: Bunun babası, benim babamın dostudur ve ben Resulallah (s.a.v.)’den işittim:

İyiliklerin en iyisi, evladın babasının dostlarına sılayı rahim yapmasıdır!

Resulallah bu konuda şöyle de buyurdular:

İyiliklerin en güzeli, bir kimsenin babasının samimiyetini kazananları, ahbaplarına ilişkiyi kesmemesidir.

Teyzede ana gibidir. Bir adam, Resulallah (s.a.v.)’e gelerek:

Ya Resulallah! Büyük bir günah işledim, bana tövbe var mı? Dedi.

Resulü Ekrem (s.a.v.): Annen var mı? buyurdu.

Adam: Hayır! dedi.

Teyzen var mı? Buyurdu.

Evet! Dedi.

Öyleyse ona, teyzene yardımda bulun, buyurdu.

Anası babası vefat eden kimse, hayatta iken ona faydalı olamamış ise, ya da vefatından sonra da faydalı olmaya çalışarak ana ve babaya iyi davranmanın ecrinden istifade etmek istiyorsa; bu kimsenin istediğini yerine getirmesi mümkündür.

Hazreti Peygamber’e gelen biri, anası ve babasının öldüğünü, onların üzerine ödeyebileceği bir hakkı olup olmadığını sordu.

Allah resulü:

Onlar için namaz kıl. Namazın sevabı onlara gider. Afıv ve ahd ve vasiyetlerini yerine getir. Sevdiklerine iyi davran, onlara izzet ve ikamda bulun, akrabalarına iyilikte bulun. (Hadisi Şerif (Gazali) ihyayı ulûm c.11 s.193 1933 Mısır)   

Sevgili kardeşlerim; 

Sohbetimi burada sonlandırırken emeği geçen tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Rabbim hizmetlerinizi himmetle,  şefaatle ve dahi razı olduğu hizmetler zümresine ilhak eylesin.(Âmin) Hepinizi aziz ve celil olan Allah’a emanet ediyorum. Vesselam. 

Hizmetkâr - 11.02.2012

Seyyid Muhammed Karamani ks Kimdir?
Hava Durumu
Ziyaretçilerimizden Gelen Mesajlar
Kayıtlı Video Bulunmamaktadır.
tarih
Hakkımızda

Hakkımızda
Misyon
Vizyon
İletişim

Telefon : 05446885258

Adres : İmaret Mah. 154. Sokak 7/1 Merkez KARAMAN
© Copyright 2012 Her Hakkı Saklıdır
Proteks Bilisim Teknolojileri
Aktif :
Bugün :
Toplam :