Rahman ve Rahim olan yüce Allah’ın adıyla
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim
Sultanımız Gavsul Azam Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.) bir sohbetinde şöyle buyuruyor;
Yazıklar olsun sana! Sen halini bana gizliyorsun, ama o gizlenecek durumda değildir. Bir de tutup dünya peşinde olduğun halde, ahirete talip olduğunu söylüyorsun. Kalbinde olan bu heves alnında yazılıdır, sırrın aşikârdır. Elinde ki dinarın, altın kısmı gitmiş, gümüş kısmı kalmış sahte bir paradır. Bana böyle sahtekârlıkla gelme, ben bunun gibi sahtekârlıkları çok gördüm. Bana dürüst gel ki; bende o sahte parayı işleyeyim, gümüşünü ortaya çıkarayım. Geri kalanını atayım. Az olan iyi bir şey, çok olan kötü şeyden hayırlıdır. Altınını bana teslim et, ben basım ustasıyım, zira benim yanım da bunu işleyecek aletlerim var. Yaptığın riyadan, nifaktan dolayı tövbe et. Bu yaptığın riya ve nifakları itiraf etmekten çekinme. İhlaslı kişilerin çoğu, daha önce münafık kişilerdi. Bundan dolayı Allah dostlarından biri şöyle dedi: “ ihlası ancak riyakâr kişi bilir.” Bir işi başlangıcından sonuna kadar ihlasla yapan kişiler nadirdir. Çocuklar ilk evrelerinde yalan söylerler, toprak ve necasetle oynarlar. Nefislerini tehlikeye atarlar, annelerinden babalarından bir şeyler çalarlar. Laf götürüp getirirler. Akılları gelişir büyünce, yavaş yavaş bu huylarından vazgeçerler. Babaları, anneleri ve öğretmenleriyle terbiye olurlar. Allah cc kimin hakkında hayır dua murat ederse onu terbiye eder ve o kişi de kötü alışkanlıklarını bırakır. Allah Teâlâ’nın kötülüğünü murat ettiği kişide, bulunduğu hal üzere aynen yaşar; böylece hem dünyası hem de ahireti perişan olur.
Allah cc hastalığı da, devayı da yarattı. Günahlar hastalıktır. Allah Teâlâ’ya itaat ise devadır. Zülüm hastalık, adalet ise devadır. Hata hastalık, doğru hareket etmek ise devadır. Hak telaya muhalefet etmek hastalık, günah sarhoşluğundan tövbe etmek ise, devadır.
Kıymetli kardeşlerim,
Pirimiz bu sohbetinde bizleri riyadan, gösterişten uzak durmamız konusunda uyarıyor. Yapmış olduğumuz bütün amellerimizde ihlas ayarını tutturmamızı eğer amellerimizi ihlas ile yapmadığımız takdirde altın gibi kıymetli değerli olan amellerimizin pula döneceğini değersizleşeceğini bize bildiriyor.
Bir de pirimiz (k.s.) Hazretleri günahın her türlüsünden kaçınmamızı istiyor. İşlemiş olduğumuz bütün günahlara tövbe etmemizi istiyor. Günahların insanın sıhhatine zarar veren hastalılar gibi maneviyatımıza zarar verdiğini onun için de tövbe ederek bu günah hastalıklarından kurtulmamızı istiyor.
Yüce mevlamız cümlemize ibadetlerinde ihlası yakalayan, her türlü riyadan, gösterişten uzak duran kullarından eylesin. Âmin.
Selam ve dua ile.
Hizmetkâr 24.11.2014
Dipnotlar
El Fethu’r Rabbani /Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.)
İrfan Meclisi Tasavvuf Serisi / 2014