Rahman ve Rahim olan yüce Allah’ın adıyla
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Bizleri yoktan var eden, varlığından haberdar eden, bizleri iman nimetine kavuşmamızı ihsan eden yüceler yücesi Mevlamız sonsuz Hamd-u senalar olsun. Onun Habibi Efendimiz Resullerin En Mükemmeli Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) ‘e sonsuz salat ve selam olsun.
Kardeşlerim,
Bu gün Cuma sohbetimizde imam-ı Nevevi’nin (R.A.) nin naklettiği bir hadisi şerifi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüce mevlamız bizleri anlattıkları sizleri de dinledikleriyle amel etmeyi nasip eylesin.
Muaz bin Cebel (r.a.) şöyle anlatıyor;
Ey Allah’ın Resulü!
Beni cennete koyacak ve cehennemden uzaklaştıracak bir ameli bana haber verir mi sin? “dedim.
O da şöyle cevap verdi;
Çok büyük bir şey sordun.
Ancak o amel, Allah’ın kolaylık vereceği kimseye çok kolaydır. Sen Allah’a kulluk eder, ona hiçbir ortak tanımızsın. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, ramazan orucunu tutar ve gücün yeterse hac yaparsın.
Resulullah (s.a.v.) sözüne şöyle devam etti;
Sana hayır (iyilik) kapılarını göstereyim mi? Oruç, kötülüklere karşı bir kalkandır. Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları söndürür. Kişinin geceleyin kıldığı namazda hayır çeşitlerindendir.
Bundan sonra şu ayeti okudu;
Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için) vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez. 1
Resulullah (s.a.v.) ;
Din işinin esası, direği ve zirvesi nedir, sana öğreteyim mi? , dedi. Bende;
Evet, Ey Allah’ın Resulü, Dedim. Oda:
İşin başı İslam’dır. Direği, namazdır. Zirvesi de cihattır.
Cevabını verdi. Daha sonra:
Bu dediklerimin hepsi nin daha önemli olanının sana haber vereyim mi?
Dedi. Ben de;
Evet, ey Allah’ın Resulü ! dedim.
Oda dilini tutarak;
Şunu korumaya çalış.
Dedi. Ben;
Ey Allah’ın Resulü! Biz söylediğimiz sözler yüzünden hesaba çekilecek miyiz? diye sordum.
Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki;
Herkesi cehenneme yüzleri (yahut burunları üzere) sürükleyen, dillerinin biçip devşirdiği kötülükler değil midir? 2
Aziz kardeşlerim,
Hadisi şerifimiz, cennete girmenin ve cehennemden uzak kalmanın yollarını açık ve net bir şekilde anlatmaktadır. Fakat bu işin, yani cennete girmenin kolay bir iş olmadığını, bu yüzden de yüce Allah’ın kitaplar, peygamberler gönderdiğini bildiriyor. Allah’ın gönderdiği peygamberlerin de insanlığın kurtuluşu için var güçleriyle çalıştığını, bu uğurda çeşitli sıkıntı ve kederlere katlandığını beyan ediyor.
Kardeşlerim!
İman etmek ispat ister. Onun ispatı ise Allah’ın cc emrettiklerini yapmak, yasak ettiklerinden de kaçınmaktır. Cennete girmenin yolu Allah’a kulluk etmek kısacası Salih amelleri yapmaktır. Bir ayeti celile de Mevlamız şöyle buyuruyor.
İşte bu cennet, size yapageldiğiniz amelleriniz sebebiyle miras verilmiştir.
Yani yaptığımız ameli Salihler yüce Allah’ın rahmetini celp etmekte Rabbimizi cüşa getirmekte ve bu rahmetin bir neticesi olarak da kulunu cennetle mükâfatlandırmaktadır. Şunu unutmayalım bizim ibadetlerimiz bu dünya da Rabbimizin bize lütfettiği sayısız nimetlerin asla bir karşılığı değildir hatta şunu diyeyim bizim ömür boyu yaptığımız ameller bizim aldığımız bir tefesin karşılığı bile etmez. Onun için ihlas ile ibadet yapacağız ama hiçbir zaman ibadetimize güvenmeyeceğiz Allah’ın rahmetine mağfiretine güveneceğiz. Onun rahmeti ile ancak cennete girebileceğimizin idrakinde olacağız.
Kardeşlerim!
Cennete girmek büyük bir iştir. Cehennem ateşinden kurtulmak da büyük bir iştir. Allah cc kime hidayeti kolaylaştırmış ise, o kimse hidayet bulur: zira bir ayeti celile de Rabbimiz şöyle buyuruyor;
“ Bizim uğrumuzda mücadele edenleri, elbette bizim yollarımıza iletiriz. Şüphesiz ki Allah, ihsan (iyilik) edenlerle beraberdir” 3
Kardeşlerim!
Allah’ın resulü (s.a.v.) Efendimiz, bizi cennete götürecek ve cehennemden uzaklaştıracak bütün yolları bu hadisi şerifte açık ve net bir şekilde bize bildirmektedir. Önce farzları muntazam yerine getirdikten sonra, nafilelerle rabbimizin rahmetini celp edeceğimizi bize bildiriyor ve bu ibadetlerimizi yaparken karşılaşacağımız zorluklar, sıkıntılar vesairelerde bize cihat sevabı kazandırdığını bildiriyor. Ayrıca, cehenneme götüren çok önemli bir konuda da bizleri uyarıyor. Bu önemli günahın ise dilimizi korumamızı, korumadığımız takdirde ise, bu günahın cehenneme götüreceğini bize bildiriyor.
Aziz kardeşlerim!
Son olarak şunu demek istiyorum, Efendimiz (s.a.v.) in hadisi şeriflerinde bahsettiği, ümmetini cehenneme sürükleyen bu dil afetinden şiddetle kaçınmalıyız. Dil küçüktür ama afeti büyüktür. Ehli irfan bu afetten şiddetle uzak durmalıdır ki, cennete giden yolumuz açılsın. Yine uzak duralım ki, cennete giden yolumuz kolaylaşsın. Uzak duralım ki, Allah bize yar cennet bize diyar olsun. Selam ve dua ile cumanız mübarek olsun.
Hizmetkâr 06.03.2015
Dipnotlar
1- Secde,32/16-17
2- Tirmizi
3- Zuhruf, 43/72
4- Ankebut, 2969
İrfan meclisi Cuma Sohbetleri 2015