Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,

Bizleri, böyle mübarek bir günde, Cuma saatinde bir araya getiren Rabbimize sonsuz Hamd-u senalar olsun. O’nun Habibi Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)’e  sonsuz salat ve selam olsun.

Kardeşlerim,
Ebu Hüreyre (r.a.) ın rivayet ettiği bir hadisi şerifte Allah’ın Resulü (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyuruyor;

“Din nasihattir.”
Ashabı kiram (r.a.);
“Kime nasihattir ya Resulullah, dedik.”
Allah Resulü (s.a.v.) buyurdular ki;
“Allah’a, Kitabı’na, peygamberi ’ne, Müslümanların önderleri’ne ve tüm Müslümanlara.” ¹

Aziz kardeşlerim,
Atalarımızın çok hoş bir sözü vardır. Ağaçlar dibinden, insan ise kulağından sulanır,  onun için, İslam dini sohbete, nasihate çok önem vermiştir.  İlim olmadan, ne hikmet, ne de kemalat olur, ne de İslam adına sağlıklı bir hizmet yolu bulunur. Çok iyi eğitim almış, imanı kemale ermiş, ihlasta zirve yapmış,  ashabı kiram Efendilerimiz hep Allah Resulünün (s.a.v.) ‘in  sohbet halkasında  yetişmişler ve Gökteki Yıldızlarımdır, hitabına muhatap olmuşlardır. O sıkıntılı, çileli yıllarda Mekke’de Dar’ul Erkam da yetişen, güzide sahabe Efendilerimiz (r.a.)  her biri bir nefer olup, gönülleri İslam’ın nuru ile aydınlatmışlar, uzak diyarlara giderek tevhidi yaymışlardır.

Eğer bu gün Anadolu Müslüman’sa ve bize vatan olmuşsa, mescidi Nebevide yetişen ashabın gayret ve mücadelelerinin bir bereketidir. Bu nurlu yolun yolcuları olan bizler, aldığımız bu iman ve İslam bayrağını tıpkı atalarımızın yaptığı gibi en yüksek burca dikmek için çalışmalıyız.

Kardeşlerim,
Sohbetimin başında arz ettiğim hadisi şerifte Allah Resulü (s.a.v.) Efendimiz bize şunu demek istiyor; Eviniz, dükkanınız, dergahınız, meclisiniz,  ilim ve irfan yuvası olsun, İslam dininin esaslarını haram ve helallerini insanlara nasihat edin ki, kurtuluşa ersinler. İman ve İslam neşesine nail olsunlar.

Bu gün hepimiz gençliğin ve Müslümanların gidişatından şikâyetçiyiz, değil mi? Evet şikâyetçiyiz. Çözümü ise; Din nasihattir, emrini layık’ı ile yerine getirmeyişimizden kaynaklanmaktadır.

Bakınız size tarihten küçük bir örnek vereyim ;

Moğolların Anadolu’yu işgal ettiklerinde, Hazreti Mevlanaların,  Yunus Emre’lerin Eşrefoğlu Rumilerin kısacası Kadiriyle, Nakşi’siyle, mektebiyle ve medresesiyle verilen ilmi ve ahlaki bir mücadelenin sonunda Anadolu’yu yerle bir eden Moğollar, bir bir Müslüman olmuş ve yıktıkları  ve  yerle bir ettikleri Anadolu’yu yeniden inşa ve ihya etmişlerdir. Onun için 90 yıldır yıkılan gönül dünyamızın imarı ve inkişafı ilimle irfanla olacaktır. Ancak cehaleti ilimle yok edersek yol kesenler, eşkıya olanlar, dağda terörist olanlar,  çalanlar, dolandıranlar,  hırsız ve arsızlar, anasını babasını sokağa atanlar, kısacası tüm ahlaksızlıklar  ortadan kalkacaktır.

Hocam bu asırda bu nasıl olacak? diye soranlara işte örnek;

Nasıl mı, örneği nebiler sultanının uygulamalarında açık bir şekilde görüyoruz. Kadınların bile bir ayakkabı eskisi gibi alınıp satıldığ,ı  sapıklıkta ve azgınlıkta zirve yaptığı  bir toplumu, imar  ve  ihya ederek  dünyanın kaderini değiştiren insanlar yetiştirmiştir. Efendimizin (s.a.v.) in yetiştirdiği güzide Ashab (r.a.) ın ardından gelen ecdadımız, dünyada bize miras olarak nice medeniyetler kurmuşlardır.

Onun için kardeşlerim, ilim irfan olmadan hakiki ehlisünnet yolunda yürünmeden gelecek nesillere huzurlu ve yaşanılabilir bir medeniyet bırakamayız.

Bundan dolayıdır ki;  herkes bu konuda var gücüyle çalışmalı ve İslam’ın sedasını gönüllere aktarmalıdır. Gaflet içerisinde ki ümmetin gafletten bir an önce kurtulması için din nasihattir emrini hakkıyla yerine getirmelidir.

Selam ve dua ile. Cumanız mübarek olsun.

Dipnotlar

1-     Müslim, İman, 95

İrfan Meclisi Cuma Sohbetleri 2015