Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,
Hamd alemleri yoktan var eden, yüce Rabbimiz Hazreti Allah cc a, Salat ve selam Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.)‘e, Selam olsun onun aline, ashabına, ahbabına ve tüm inanlara..
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Bizler için en büyük örnek; Hazreti Fahri Kâinat (s.a.v.) Efendimizdir. Zira Kuranı en iyi anlayan, İslam’ı en iyi yaşayan, O dur. O’nun için bizler, hayatımızın her alanını Efendimiz (s.a.v.)’ in sünnetiyle süslemeliyiz. Her halimizle onu taklit etmeli ve Nebiler Sultanına benzemeye çalışmalıyız. Bir sünnetin ihyası (yaşanması) bir bidatın hayatımızdan yok olması demektir ve her sünnet, İslam binasının yükselmesinde bir tuğla gibidir. Bir sünneti işlemek, bu binaya bir tuğla koymak demektir. Bir bidatın hayatımıza girmesi ise, bu binadan bir tuğlanın yıkılması demektir. Onun için ehli irfan, hayatının her alanını sünnetle süslemelidir. Her haliyle Efendimize (s.a.v.) benzemeye çalışmalıdır.
Bakınız Efendimizin Ashabı (r.a.) ecmain, Fahri Kainat Efendimiz (s.a.v.) i nerede gördülerse, hemen O’ndan nasıl istifade ederiz, diye önüne diz çöküp: Ey Allah’ın Resulü; bana dünya ve ahiret saadetim için nasihat eder misin? derlermiş. İşte bu gün biz de Efendimize sorulan böyle bir soruyu gündemimize aldık. Rabbim bizleri Efendimiz (s.a.v.)’ in sünnetini hayatına rehber edinen kullarından eylesin. Amin..
Ebu Hüreyre (r.a.) Hazretleri Resullerin En Mükemmeli olan Efendimiz (s.a.v.) den şöyle rivayet ediyor:
Bir kimse Allah’ın Resulüne (s.a.v.) ‘e gelerek:
Bana nasihatte bulun, dedi.
Hazreti Fahri Kâinat (s.a.v.) şöyle cevap verdi:
Kızma.
Adam tekrar tekrar, Ya Resulullah bana nasihat et diye sözünü tekrarladı.
Allah Resulü (s.a.v.) her defasın da :
Kızma buyurdu.1
Kıymetli kardeşlerim,
Efendimiz (s.a.v.) bu hadisi şerifiyle öfkenin ne kadar bize zararlar açacağını haber veriyor.“Zira öfke şeytandandır.” Kızmak bütün şerrin kendisinde toplandığı gazaba, öfkeye, hiddetlenmeye yol açmaktadır. Onun için, bizler kızmaktan öfkelenmekten uzak durmalıyız. Bütün hayrın anahtarı, özü, kızmaktan uzak durmaya bağlıdır.
Ehli irfan için; Hilm (yumuşak huylu) hoş görülü ve sabırlı olmak ve kendisine hakim olmak, hem insanlar içinde hem de Rabbimizin yanında iyi ve güzel huylu bir kimse demektir.
Yüce mevlamız, bu şekilde temiz, hoş görülü kimseyi incitmeyen, kırmayan, öfkesine Allah için hâkim olan muttaki kimseleri kuranda şöyle anlatıyor;
Rabbimizin bağışına ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun. O takva sahipleri ki bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanı sever. 2
Abdullah Bin Ömer (r.a.) şöyle anlatıyor:
Ey Allah’ın Resulü (s.a.v.) :
Beni Allah’ın gazabından ne uzak tutar? diye sordum.
Efendimiz (s.a.v.) “Kızma” cevabını verdi.”3
Kıymetli kardeşlerim,
Öfke şeytandandır, onun için bizi öfkeye gazaplanmaya götürecek bütün davranışlardan kaçınalım. Affedici olalım. Herkesin hatası olabilir, herkesin kusuru olabilir, herkes yanlış yapabilir. Hemen kızmanın, öfkelenmenin yerine Kuranın ve sünnetin tavsiye ettiği şekilde sabrederek öfkemizi yenerek hareket edelim. Bu konuda Pirimiz (k.s.) Hazretleri şöyle buyuruyor:
Ey evladım şahsına yapılan hataları bağışlayıcı ol, hemen kızma, öfkelenme, hiddetlenme, hoşgörülü ol. Lakin Rabbine karşı birisi bir şey derse avı elinden alınmış aslan gibi ol. 4
Burada sohbetime son verirken, hepinizin cumasını canı gönülden tebrik eder, sağlık sıhhat ve afiyetler dilerim…
Selam ve dua ile.
Hizmetkâr 01.05.2015
Dipnotlar
1-Buhari
2-Ali İmran suresi/3,133-134
3-Ebu Davud; musned, Ahmed bin hanbel
4-Ef Fethur Rabbani/Seyyid Abdulkadir Geylani k.s.
İrfan Meclisi Cuma Sohbetleri 2015
