ziyaretci sayacı


Aktif :
Bugün :
Toplam :
Anasayfa
ZAMANA YEMİN OLSUN ! (1)

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbil Âlemin

Vessalatü Vesselamü Ale Muhammedinil-Emin

Ve Ale Alihi Sahbihi Ecmain …

Düşünelim; bir gün evimizde TV karşısındayız. Ne dünyamıza ne de ahiretimize yarayacak olan bir programın başında vaktin Azrail’i olmuş onu öldürüyoruz. Bir taraftan da yanımızdaki arkadaşımızla uzun uzadıya ve boş lakırdılardan oluşan muhabbete dalmışız. Geçen namazın, çekilmemiş virdin, yapılacak onlarca işin bizi beklediğini de biliyoruz.

Tam o sırada kapımız çalıyor ve üşene sıkıla kapıya yöneliyoruz. Kapıyı açınca dehşetle gözlerimiz yerinden fırlayacak gibi oluyor. Gelen kişi "hadi toparlan gidiyoruz" diyor. Ve yalvarmaya başlıyoruz "N'olur bir gün daha. Yapılacak çok işim var. Öğleni henüz kılmadım. Sabah namazının kazası duruyor. Hem çocuğu okula kaydettireceğim yarın son gün. Ayrıca çekilecek virdim, okunacak hatmim var..." Kapıdaki zat tüm bunları duymazdan gelerek sizi ensenizden yakaladığı gibi bir daha dönmemek üzere alıp götürüyor. Kapıdaki zat kimdi dersiniz? Cevabını ben vereyim "ÖLÜM MELEĞİ"

Dünyaya geleli ne kadar oldu siz okuyucu kardeşlerim kendini sorgulasın.

Kardeşler yazımızın başlığında da görüldüğü üzere Rabbimiz zamana yemin etmektedir. Kur'an'da yemin ifadelerine baktığımız zaman muhakkak ya öneminden ya da vurgulanması icap ettiğinden dolayı Rabbimiz ona yemin etmiştir.(2) Zaman da bu yemin edilenlerin en önemlisidir desek hata etmiş olmayız Allahu alem. Çünkü her şeyin bir müddeti olduğu gibi zamanın yani ömrün de ne zaman biteceğini bilmediğimiz bir müddeti vardır.

Bizleri öyle bir gün beklemektedir ki; o gün gözler dehşetle açılacak, kalpler yerinden fırlarcasına çarpacak, insanlar kaçacak delik arayacak ve Rabbinin huzurundan başka bir yer bulayacaktır.(3)

Şu ana kadar ki ömrümüzü bir gözden geçirelim. Acaba ne kadarını lüzumlu ne kadarını lüzumsuz işlere heba etmişiz. Kahvelerde oturup ceviz kabuğunu doldurmayacak muhabbetler etmek, saatlerce umarsızca uyumak, bir filmin, bir futbol maçının başında ömrümüzü harcamak, Müslümana yakışmayacak şakalar, muhabbetler, ırz şeref çiğnemeler...

Ne kadar TV seyrettin ne kadar Kur'an okudun diye bir kıyasa girmeye de cesaretim yok zaten halimiz malum.

Muhteremler!

Ömür geçiyor, zaman daralıyor. Günü değil, tek saniyeyi bile boşa geçirmemenin gayreti içinde olalım. İsraf haramdır ve vaktin de israfı vardır.

Allah dostlarının hayatına baktığımız zaman görüyoruz ki anlarını dahi değerlendirmişler. Koca koca kitaplar yazmışlar, yemek yerken dahi ilimle uğraşmışlar ve bu dünya kubbesinde bir hoş sada(4) bırakarak ömürlerini geçirmişler. 1000lerce cilt kitap yazmışlar, son nefeslerini verirken dahi ilimle, zikirle meşgul olmuşlar(5). Çünkü onlar bu dünya hayatının bir gün biteceğinin idrakinde olan insanlardı. "E biz o kadar büyük âlim değiliz biz ne yapabiliriz" demeyin. Şayet diyorsanız henüz kafanız dank etmedi demektir. Mesela TV başından kalkıp bir tefsir veya ilmi-i hal açabilirsiniz. Çok kızıp dilinizden tam küfür çıkacakken "estağfirullah" demek âlim olmayı gerektirmiyor mümin olmamız yeterli. Peygamberimizin buyurduğu gibi "Kim sübhanellahi ve bihamdihi derse onun için Cennette bir hurma ağacı dikilir.(6) Dilimizi bunlara alıştıralım lakırdıya değil. Spor da yapalım, piknik de yapalım, şaka da yapalım ama Müslümanca olsun. Vakit israfına sebebiyet vermeden olsun. Günün çoğunu kapsamasın.

Dervişler! Sofiler! Hocalar! Öğrenciler! Müritler!

Zamanımızın bir gün bitecek olmasının idrakinde olarak ve her anı o ana uygun işlerle değerlendirelim. 'Mesela bir annenin çocuğuna süt emzirmesi, merhamet ve şefkatinin icabı güzel bir davranıştır. Ancak evde yangın çıktığında çocuğuna süt vermeye devam etmesi büyük bir vebaldir. O esnada bir kova su ile yangını söndürmeye gayret etmelidir. Zira bu vazife diğerine göre daha hayati bir ehemmiyet arz etmektedir. Şayet bu hususta tembel davranırsa bir müddet sonra kendisi ve evladı da o yangının içinde helak olacaktır'(7). Yani iş zamanı iş, dinlenme zamanı dinlenme, ilim zamanı ilim, sohbet zamanı sohbet... Tasavvufi tabirle "İbnü'l-vakt" yani vaktin çocuğu olmak ve vaktin farkında olup ona göre yaşamak.

Etrafımıza göz atalım. Bizi gıybete, vakit öldürmeye, haram işlere, aynı konuyu defalarca konuşmaya iten kim varsa Allah bizi dünyadan çıkarmadan biz onları hayatımızdan çıkaralım.

Kardeşlerim insan düşünen bir hayvan değildir. Rabbimiz bize irade, akıl ve düşünme kabiliyeti verdi. Hayvanlar düşünüp ibret almazlar ama insanlar düşünüp ibret almakla sorumludur.

Bana kızmayınız. Mesele o kadar mühim ve o kadar konuşulacak mesele var ki. Fakat dedik ya zaman israfı da haram. O halde ben az yazayım siz çok anlayın ve icraata geçelim inşallah. Her an kapımız çalabilir, idrakinde olalım.

Selamun Aleyküm

Ali ARLI

30.12.2016

 

KAYNAKÇA

1- Asr 1

2- Ve'l-asr, Ve'd-Duha(Kuşluk vaktine), Ve't-Tin(İncir'e, Ve'l-Fecr(Sabah namazı vaktine yemin olsun vs...

3- Kıyamet Suresi

4- Avazeyi(sesini) bu âleme Davud gibi sal, Baki kalan bu kubbede bir hoş sada(name) imiş. -Baki

5- Abdulfettah Ebu Gudde, Zamanın Kıymeti

6- Tirmizi, El-Cami,Deavat- Hakim,Müstedrek

7- Osman Nuri TOPBAŞ, Zamanda İsraf, Altınoluk, Kasım 2005 sayısı

Seyyid Muhammed Karamani ks Kimdir?
Hava Durumu
Ziyaretçilerimizden Gelen Mesajlar
Kayıtlı Video Bulunmamaktadır.
tarih
Hakkımızda

Hakkımızda
Misyon
Vizyon
İletişim

Telefon : 05446885258

Adres : İmaret Mah. 154. Sokak 7/1 Merkez KARAMAN
© Copyright 2012 Her Hakkı Saklıdır
Proteks Bilisim Teknolojileri
Aktif :
Bugün :
Toplam :