Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdülillah vessalatü vesselamü ale rasulullah.
Muhteremler!
Allah Teâlâ hikmeti gereği yarattıklarının bazılarını bazılarına üstün kılmıştır. Toprağı ateşe, peygamberleri diğer insanlara, cuma gününü diğer günlere üstün kılmıştır. Ramazan ayını da diğer on bir aya üstün kılmıştır.
İşte bu ramazan ayı öyle bir aydır ve onda inen rahmet öyle bir rahmettir ki; bu rahmetle nice aç ruhlar doyar ve manevi lezzete varır. Şairin de dediği “Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat”. Ab-ı hayat; hayat veren su manasındadır. Bu hayat suyu adeta oluk oluk akar ve gaflete dalmış olan insanoğlunu yeniden diriltir.
Kardeşlerim!
Mübarek ramazan ayı çeşitli polemiklerle, siyasi tartışmalarla, boş ve lüzumsuz işlerle harcanacak kadar uzun değildir. Adeta göz açıp kapayıncaya kadar bayram gününün gelip çattığını görürsünüz. Hele hele son yıllarda özellikle moda olan ramazan eğlenceleri adı altındaki bize yakışmayan birtakım faaliyetler asla ve asla dinimizin hoş göreceği işler değildir. Müminin ramazan eğlencesi iftarıdır, teravihidir. Ailecek yapılan bir iftar, zekât sadaka gibi hayırlarla fakirlerin sevindirilmesi, büyüklerin ziyaret edilerek gönüllerinin alınması mutlaka mümin kulun ramazan eğlenceleri olmalıdır. Şarkılar, mahremiyetsiz ilahi konserleri, sırf ensesi kalınlara yaranmak için verilen iftar yemekleri bizden uzaktır, bizler de onlardan beriyiz.
Dedeler, nineler!
Belki de bu son ramazanımdır diyerek ibadete sarılınız. Gündüzlerinizi oruçla, gecelerinizi teravihle geçirdiğiniz gibi mutlaka geçmiş senelerinizi de gözden geçirip kazaları tamamlayınız. Hakkını yediğiniz kimse varsa kibir ve gururu bir kenara bırakıp helalleşiniz. Ahirete kul hakkıyla varmaktan haya ediniz.
Babalar!
Evinizin rızkı sizin omuzlarınızda. Kazandıklarınızı iyice gözden geçiriniz. Tek kuruş haram karıştıysa temizleyiniz. Şayet sorumlu olduğunuz ailenize haram yediriyorsanız yakıtı insanlar ve taşlar olan cehenneme kendinizi sürüklediğiniz gibi, o haramdan beslenen ailenizin de haramlara düşüp ahiret azabına tabi olabileceğini unutmayınız. Unutmayınız ki Allah’ın dediğinin olmadığı bir ev düşman tarafından işgal edilmiş bir kaleden farksızdır.
İşiniz ağır gelip orucu tutmama gibi bir gaflette bulunursanız aklınıza Allah resulünün Ramazan ayında çölün elli derece olduğu zamanlar çıktığı seferler gelsin.
Anneler!
Sizler de helal kazanma konusunda eşinize destek olunuz. Ondan gücünün yetmeyeceği isteklerde bulunup haram kazanca mecbur kılmayınız. Muhakkak ki çocukları yetiştiren annelerdir. O halde bu ramazan kendinize dönüp bir bakın. Bakın ve kendinizi sorgulayın. Acaba cennete mi çocuk yetiştiriyorsunuz yoksa cehenneme mi. Çocuklarınıza vermediğiniz terbiye ve İslam ahlakından dolayı ahirette sorumlu olacağınızı unutmayınız.
Gözümüzün Nuru Gençler! Bu Çağın Mus’abları, Ebubekirleri, Asiyeleri, Meryemleri!
Ramazan ayı en çok sizin ayınız. Bu ayı gündüz yatarak, akşam da iftardan sahura kadar caddelerde boş boş dolaşarak geçirmeyiniz. İbadet hayatınızı düzene koyun. Bu ayda namaz alışkanlığınızı düzene sokun ve diğer aylarda da bu düzenden ayrılmamaya gayret edin. Sosyal medyalarınıza ara verip “Rabbime ne kadar yakınım” sorusuna cevap arayınız. Takipçi kasma muhabbetine son verip, sizi takip eden bir rabbinizin olduğunu unutmayın. Ümmetin sizden beklentisi çok. Siz de bu mesuliyeti yerine getirmeye gayret edip faydalı kitaplar okuma alışkanlığınızı edinin. Kötü arkadaşlarınıza veda edip iyi arkadaşlar edininiz. Boş ve hedefsiz çevreleri yangından kaçar gibi terk edin. Bu çevreler sizi dünya ahiret adam etmeyecektir bunu aklınızdan çıkarmayınız. En başta anne baba haklarını gözetmek olmak üzere hısım akrabanızı ihmal etmeyiniz. İslam büyüklerinin örnek hayatını iyice öğrenip kendinize rehber edinin.
Aziz Müminler!
Unutmayın ki Allah’a iman eden her kul Rabbinin katında çok değerlidir. O halde bu değerimizi bilelim ve ona göre hayatımızı düzenleyelim. Şayet bu öneme yakışmayan hallerimiz varsa onları kanser hücresi gibi görüp tüm hayatımızı sarmadan Ramazan ilacıyla tedavi olalım.
Bu vesileyle Ramazan ikliminizi tebrik eder, kalan ömrümüzü geçen ömrümüzden daha hayırlı kılmasını Rabbimizden dilerim.
MUHYİDDİN İRFAN