ziyaretci sayacı


Aktif :
Bugün :
Toplam :
Anasayfa
Allah Rasulü’nün Övdüğü Meclis; İrfan Meclisi

Bismillahirrahmanirrahim...

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla...

Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki;

Ey ashabım cennet bahçelerini bulunuz o bahçelerden istifade ediniz.”
Ashap: “Cennet bahçesi neresidir ey Allah’ın Rasulü.” diye sordular.
Allah Rasulü şöyle cevap verdi: “Allah’ın anıldığı sohbet ve zikir meclislerdir.
”[1]

Bir başka hadisi şerifimizde ise Allah Rasulü (s.a.v.)  Efendimiz şöyle buyurdular;
Bir topluluk oturur da Allah Teala yı zikrederse, muhakkak onların etrafını melekler sarar, onları ilahi rahmet kaplar, üzerlerine sekinet iner, Allahu Teala onları huzurunda ki melekleri yanında anar.” [2]

Bir defasında Efendimiz (s.a.v.) zikir için toplanan bir halkaya uğradı ve şöyle buyurdu;
Ümmetim içinde benim kendileriyle birlikte oturmamı emrettiği kimseleri yaratan Allah’a hamd olsun.” [3]

Sevgili kardeşlerim,
Allah’ın Rasulü (s.a.v.) sohbet ve zikir meclislerine katılmış, zikretmiş ve bu meclisleri övmüştür. Bu meclisler ashabı suffenin kurduğu meclislerdir. Nurlu Nebinin şereflendirdiği bu meclisler efendimizden sonrada nurlu ashabı tarafından devam ettirilmiştir. Bu meclisler İslam tarihinde çok önemli vazifeler üslenmiştir. Müslümanların ilim ve irfan merkezi olmuştur. Hasta gönüllerin tedavi edilgi bir şifa hane olmuştur. Silsile yoluyla Allah Rasulü (s.a.v.) efendimizin ehli beytinden gelen gönül erleri bu manevi halkayı bize kadar getirmişlerdir. Onlar bu yolda çok calışmışlar. Yılmadan bize ulaştırmışlar. Şimdi sıra ehli irfanda. Hiç durmadan var gücümüzle calışmalıyız. Sohbetten ve zikirden asla geri kalmamalıyız. Eğer bu halkadan geri kalırsak aynen şu misale benzeriz. Sulanmayan bir bahçe nasıl kurursa, bizimde maneviyatımızda öyle kurur. İrfan meclisi su nasıl aktığı yerlere hayat veriyorsa irfan meclisi’de girdiği gönüle hayat verir. Sultanımız Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.) şöyle buyuruyor; “ey evladım, sen zikir meclisinde ki sevabı, orada ki inen rahmeti bilseydin, hasta bile olsan ayağın bile olmasa sürünerek yine gelirdin.” [4]

İşte sevgili kardeşlerim sözün özü sohbetten ve zikir halkasından mahrum kalmayalım. Nefsimize ve şeytanın fısıltılarına asla fırsat vermeyelim. Şunu unutmayalım ki, bu meclise devam eden kazanır. Devam etmeyen ise kaybeder. Nasıl ki bir iş yerinde işini hiç aksatmadan tam otuz gün devam eden bir çalışanın maaşını iş yeri tam ve eksiksiz öder. Eğer işe bir gün gelmiş iki gün gelmemiş ise ona sadece çalıştıgı gün kadar para öderler. İşte misalde olduğu gibi sohbetlerde devamlılık esastır. Birde ben filan arkadaşa küstüm veya kızdım veyahut incindim ondan dolayı gitmeyeceğim dersek çok yanlış yapmış oluruz. Zira küsmek, darılmak ve kırılmak bize göre çok lükstür. Zira Allah Rasulü (s.a.v.) bir müslümanın “üç günden fazla dargın durmasının helal olmayacagını” bize bildiriyor. [5]

Öyle ise kardeşlerimizle hemen barışmalı dargın olanların arasını bulmalıyız. Yani bize peygamberi öğreti böyle emrediyor. Bazı kardeşlerimiz ben kafamı dinleyeceğim. Onun için sohbete ve zikire gelmiyorum gibi hiçte makul olmayan bir gerekçe ile sohbete gelmiyorlar. Bakınız, aslında onların manevi hastalığı ilerlemiş. Onlar diğer ihvanlardan daha fazla hizmet etmesi lazım ki şifa bulsunlar. Neden derseniz. Onların nefsi kendilerine bu sözü, bu gerekçeyi düşündürecek kadar cüretkar olmuştur. Demeli ki ben ne yapıyorum yav. Benim nefsim o kadar hastalanmış ki beni yolumdan alıkoymak için bana telkin eder hale gelmiş deyip hemen kendisini hizmet ve sohbetle ve şeyhinin duası ile karantinaya alması lazımdır. Yok işim vardı, yok hanım şöyle dediydi, yok çocuklarım la ilgileneceğim gibi sudan bahaneler geçersizdir. Yarın mahşer meydanında bu gerekçelerin hiçbir faydası olmayacaktır. Eğer bu konuda ısrarcı olursa bu yol denize benzer. Asla deniz içerisinde mundar barındırmaz ve dışarısına atar.  

Kısacası kardeşlerim;
Sohbetimize devam edelim. Yukarıda arz ettiğim Hadisi şeriflerin sırrına vakıf olalım.

Selam ve dua ile…

Hizmetkar

01.08.2013

 

Dipnotlar

[1] Kitabı Fütüvve: Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.)

[2] Buhari, Tevhit 15, Müslim zikir 39, Ebu davud vitir14

[3] İmamı Taberani, Camiul Beyan

[4] Nehrul Kadiriyye: Seyyid dr Muhammed Fadıl Geylani

[5] Buhari , Tirmizi

Seyyid Muhammed Karamani ks Kimdir?
Hava Durumu
Ziyaretçilerimizden Gelen Mesajlar
Kayıtlı Video Bulunmamaktadır.
tarih
Hakkımızda

Hakkımızda
Misyon
Vizyon
İletişim

Telefon : 05446885258

Adres : İmaret Mah. 154. Sokak 7/1 Merkez KARAMAN
© Copyright 2012 Her Hakkı Saklıdır
Proteks Bilisim Teknolojileri
Aktif :
Bugün :
Toplam :