ziyaretci sayacı


Aktif :
Bugün :
Toplam :
Anasayfa
Haram Kazançtan Uzak Durun

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla

Pek aziz ve muhterem kardeşlerim

Abdullah İbni Ömer (r.a.) ‘dan rivayet edilen bir hadisi şerifte  Allah resulü (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyuruyor;

“Binada haram taş kullanmaktan sakınınız. Zira haram taş, harabiyet sebebidir. Müslüman’a yıkım ve felaket getirir.(1)

Aziz kardeşlerim,

Bu hadisi şerifte Efendimiz (S.A.V.), ev yaparken çok dikkatli olunmasını ve arsasından binasına, her bir işlemde haram konusuna çok dikkat edilmesini, haram bir tuğla bile olsa o binanın duvarına konulmaması gerektiğini bize bildiriyor.

Bu duruma dikkat edilmediği takdirde ise, o binanın sahipleri için bir felaket sebebi olacağını ve bu işin ahirette de çok çetin azaba dönüşeceğini haber veriyor.

Kıymetli kardeşlerim,

Bir mümin haram konusunda sadece bina, ev değil, hayatının her alanında dikkat etmek zorundadır. İmanlı bir müslümanın yiyeceğinde, içeceğinde, giyiminde, ailesine sağladığı bütün harcamalarda haram kazançtan uzak durmalıdır. Zira ailenin maişetindeki haram ileride o ailede çok büyük yıkımlara sebebiyet verecektir. Tarihten bir hatıra size aktarayım ki, bu konu daha iyi anlaşılsın;

İmamı Azam Ebu Hanife Hazretlerinin (R.a.) muhterem babaları genç yaştadır. Bir gün nehir kenarında dolaşırken, suyun üzerinde yüzen bir elma görür ve elmayı alır, bir kere ısırır, ama sadece dişleri elmanın içerisine girer elmadan bir parça koparmaz, onun haram olduğu o elmanın nehir kenarında ki bir bahçeden düşmüş olabileceğini düşüdür.

Hemen tövbe eder ve elmayı yemekten vaz geçer. Suyun aktığı yönü takip ederek elma bahçesini ve sahibini bulmaya koyulur. Elma bahçesini ve sahibini bulur ve sahibine der ki, efendim kusura bakmayın, ben nehir üzerinde yüzen, sizin bahçenizden düşen bir elmayı aldım, dişledim, ağzıma suyu gitti ne olursunuz bana hakkınızı helal edin, der ve ricada bulunur.

Bahçe sahibi âlim ve fazıl bir kimsedir. Der ki; delikanlı sana hakkımı helal ederim ama benim yanımda bir yıl hizmet edeceksin. Bu bahçenin bakımında çalışacaksın. Delikanlı genç kabul eder, tam bir yıl çalışır, bir yıl dolunca der ki, efendim bir yıl doldu, bana hakkınızı helal edin de ben gideyim.

Bahçe sahibi; evladım sana hakkımı helal edeceğim ama bir şartım daha var, onu da kabul edersen o vakit tamam.

Genç deli kanlı tabiî ki buyurun der.  Evlat benim bir kızım var onunla evlenmeni istiyorum. Fakat onun kusurları var,  elleri çolak, gözleri kör, kulağı sağır, dili tat,  ayağı da topal. eğer onu bu hali ile kabul eder evlenirsen sana hakkımı helal ederim.

Delikanlı peki der, düğün dernek yapılır nikâh kıyılır. Zifaf gecesine damadı gelinin yanına katarlar, delikanlı içeriye girince bir ne görsün,  dünyalar güzeli bir hanım efendi var içeride, ne gözü kör, ne ayağı topal, ne kulağı sağır, ne de kolu çolak, sapasağlam.

Hemen çıkar efendim, sanırım bir yanlışlık olmuş, içerideki hanım sizin bana bahsettiğiniz hanım efendiye hiç benzemiyor, onda şu şu engeller var demiştiniz, fakat bu hanımefendi sapa sağlam ve hiçbir kusuru yok deyince, kızın babası şöyle der; evladım ben kızıma kör dedim zira o hiç harama bakmadı, ben çolak dedim o hiç harama el uzatmadı, ben topal dedim o hiç harama yürümedi, hadi evladım o senin helalindir, hayırlı olsun der ve dua eder.  (2)

İşte kardeşlerim, bu evliliğin meyvesi, Hanefi mezhebinin kurucusu, mezhep imamımız İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretleridir.  (Allah cc. O’ndan ebediyyen razı olsun) yani bu delikanlı İmam-ı  Azam Hazretlerinin muhterem babaları ve muhterem valideleridir. Takva üzere kurulan bir evliliğin neticesi de bu oluyor, Elhamdulillahi Rabbil alemin. İmam-ı Azam Hazretleri, 5 yaşında Kuran-ı Kerim’i hıfzetmiştir, yani hafız olmuştur, ezberlemiştir. Babası şöyle söylermiş, eğer o elmayı dişlemeyeydim oğlum 3 yaşında hafız olurdu .

Onun için kardeşlerim, ehli irfan her konuda harama dikkat etmelidir. Geleceğin inşaasında Ebubekir’lere, Ömer’lere, Osman’lara, Ali’lere ,Halit’lere, Bilal’lere, Hüseyin’lere,   Abdulkadir Geylani’lere, İmam-ı  Azam’lara,  Fatih’lere Ebu Eyyub el Ensari’lere ( hepsine birden radıyallahum ecmain) ihtiyaç vardır. Onun için bizler de irfan meclisi de bu saydığım sahabeler  gibi alimler gibi, veliler gibi, komutanlar gibi yiğitler yetiştirmek zorundayız. Bunun yolu ise, helal dairesinden zerre miktarı ayrılmadan var gücümüz ile hizmete çalışmaya devam etmektir ve bunu yapar iken de helal dairesinden zerre miktarı ayrılmamaktır.

Kardeşlerim, yüce dinimiz İslam’da helal dairesi keyfe kâfidir. Haram yola sapmaya ihtiyaç yoktur.

Selam ve dua ile.

Hizmetkâr 17.04.14

Dipnotlar

1.    Beyhaki , Hatib, İbni Asakir

2.    İmam-ı Azam Ebu Hanife hz hayatı.

Seyyid Muhammed Karamani ks Kimdir?
Hava Durumu
Ziyaretçilerimizden Gelen Mesajlar
Kayıtlı Video Bulunmamaktadır.
tarih
Hakkımızda

Hakkımızda
Misyon
Vizyon
İletişim

Telefon : 05446885258

Adres : İmaret Mah. 154. Sokak 7/1 Merkez KARAMAN
© Copyright 2012 Her Hakkı Saklıdır
Proteks Bilisim Teknolojileri
Aktif :
Bugün :
Toplam :