Rahman ve Rahim olan yüce Rabbimizin adıyla

Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,

Hasanı Basri (r.a.) Hazretleri şöyle buyuruyor

“Kalplerinizi Allah Teâlâ’nın zikri ile temizleyiniz. Çünkü kalplerin paslarını gidermede zikir çok hızlıdır.” ¹

Kıymetli kardeşlerim;

Nasıl ki insan günlük elini yüzü yıkamadığı zaman kirleniyorsa veya banyo yapmadığı zaman kendisin de kirlenme hali ve buna bağlı olarak kokular yayılıyor ve bundan da rahatsız oluyorsa ve hemen gidip temizleniyor, kirlerinden arınıyorsa, işte insanın gönlü de kalbi de öyle kirlenir, ondan da kirlilik hali vuku bulur, manevi olarak kötü kokular yayılır. İnsanlarla karşılaşınca, insanlar ondan manevi olarak rahatsız olur, insanlar yanında daralır bunalır, bir gitse de kurtulsak der.

Bundan dolayıdır ki, bizler de günlük, Rabbimize karşı tövbeyi istiğfar etmeli ve bu manevi kirlerimizden arınmalıyız. Günlük virtlerimizi ve rabıtalarımızı hiç aksatmadan yapmaya gayret etmeliyiz. Haftalık zikirlerimize muntazam devam etmeliyiz. Zira zikir meclisleri temizlenme arınma merkezleridir. Haftada bir gelip bu meclislerde arınmalıyız, manevi kirlerimiz den temizlenmeliyiz. Zira bir hadisi şerifte Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor;

“ Şu üç yerde kişinin günahları kul hakkı hariç termemiz olur.

1-Cihat meydanın da, Allah için cihada çıktığı zaman.

2-Arafatda vakfeye durduğu zaman

3-Zikir meclisinde Allah’ı zikrettiği zaman. ²

Görüldüğü gibi kardeşlerim, zikir meclislerin de har daim hazır bulunmalı ve bu mecliste arınmalı temizlenmelidir.

Zikir meclisinin bir başka faydası da şudur ki: çok önemlidir. Bir Allah dostu şöyle anlatmıştı;

“Bir gün manevi âlem de Efendimiz (s.a.v.) ile görüştüm, huzurda çok seçkin veli zatlar vardı, hepsi Efendimizden bir tavsiye almak için bekliyordu. Sıra bana gelince Efendimize hitaben dedim, ey Allah’ın Resulü ;(s.a.v.)  bana Allah’ın razı olacağı bir amel tavsiye eder misin?

Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:

Evladım bir Allah dostunun huzurunda, meclisinde, dergâhın da, zikrinde, bir koyun sağımı kadar bulunman senin için şu kâinatın her zerresinde ibadet etmenden daha hayırlıdır.

Dedim ki: Ya Resulullah peki bu veli ölmüş dünyasını değiştirmiş ise de böylemi dir . Evet, aynen ve meyyitten öyledir.

Aziz kardeşlerim, bu nimetlerin kıymetini bilelim, fırsat elde iken Allah’ın veli kullarından ve onların arınma ve temizlenme tesislerinden en iyi şekilde faydalanalım. Deriz yarın, keşke gitseydim, keşke bir duasını alsaydım, ama fırsat elden kaçmış olur ve çok pişman oluruz.

Sevgili kardeşlerim,

İrfan meclisine gelen herkes faydalanır, hiç kimse bu meclisten boş ayrılmaz, Sultanımız Seyyid Abdulkadir Geylani Hazretlerinin feyz pınarından herkes nasibince kana kana içer ve bütün günahlarından arını,r hata ve kusurları güzel ahlaka dönüşür. Velev ki bu meclise başka bir niyetle gelsin, yine de faydasını görür. Zira bir Hadisi Şerifte Efendimiz (s.a.v.)  bu hakikati şu şekilde dile getiriyor.;“Allah Teâlâ’nın yollarda dolaşıp zikredenleri tespit eden melekleri vardır. Bunlar Cenâb-ı Hakk’ı zikreden bir topluluğa rastladıkları zaman birbirlerine “Gelin! Aradıklarınız burada!” diye seslenirler ve o zikredenleri dünya semasına varıncaya kadar kanatlarıyla çevirip kuşatırlar.

 Bunun üzerine Allah Teâlâ, meleklerden daha iyi bildiği halde yine de onlara:

- “Kullarım ne diyor?” diye sorar.

Melekler:

- Subhanallah diyerek seni ulûhiyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ediyorlar, Allahü Ekber diye tekbir getiriyorlar, sana Hamd ediyorlar ve senin yüceliğini dile getiriyorlar, derler. Konuşma şöyle devam eder:

- “Peki, onlar beni gördüler mi ki?”

- Hayır, vallahi seni görmediler.

- “Beni görselerdi ne yaparlardı?”

- Şayet seni görselerdi sana daha çok ibadet ederler, şanını daha fazla yüceltirler, ulûhiyetine yakışmayan sıfatlardan seni daha çok tenzih ederlerdi.

- “Kullarım benden ne istiyorlar?”

- Cennet istiyorlar.

- “Cenneti görmüşler mi?”

- Hayır, ya Rabbi! Vallahi onlar cenneti görmediler.

- “Ya cenneti görseler ne yaparlardı?”

- Şayet cenneti görselerdi onu büyük bir iştiyakla isterlerdi, onu elde etmek için büyük gayret sarf ederlerdi.

- Bunlar Allah’a neden sığınıyorlar?”

- Cehennemden sığınıyorlar.

- “Peki, cehennemi gördüler mi?”

- Hayır, vallahi onlar cehennemi görmediler.

- “Ya görseler ne yaparlardı?”

- Şayet cehennemi görselerdi ondan daha çok kaçarlar, ondan pek fazla korkarlardı.

Bunun üzerine Allah Teâlâ meleklerine:

- “Sizi şahit tutarak söylüyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım” buyurur.

Meleklerden biri:

– Onların arasında bulunan falan kimse esasen onlardan değildir. O buraya bir iş için gelip oturmuştu, deyince Allah Teâlâ şöyle buyurur:

- “Orada oturanlar öyle iyi kimselerdir ki, onların arasında bulunan kötü olmaz.”  ³

Bir diğer hadisi şerif de ise Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor;

“Bir topluluk Allah’ı zikretmek üzere bir araya gelirse melekler onların etrafını sarar; Allah’ın rahmeti onları kaplar; üzerlerine sekînet iner ve Allah Teâlâ onları yanında bulunanlara över. ” ⁴

Aziz kardeşlerim, bu güzel manevi atmosferden mahrum kalmayalım. Efendimiz (s.a.v.) in verdiği bu müjdelere nail olalım.

Başka bir Cuma sohbetinde buluşmak üzere hayırlı ve nurlu cumalar dilerim,

Allah’a emanet olun, selam ve dua ile.

Hizmetkâr 16.01.2015

Dipnotlar

1-Hasanı Basri (r.a.) Ruhu’l Beyan Tefsiri/cilt 26-1.sf 378

2-Ramuzul Ehadis

3-.Buhârî, Daavât 66. Ahmed b. Hanbel, Mesnet, II, 251-252, 358-359)

4- Müslim, Zikr 39, 38. EBU Davud, Vitir 14; Tirmizi, Daavât 7; İbni Mace, Mukaddime 17)