Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Bizleri yoktan var eden, varlığından haberdar eden, bizleri iman ve İslam nimetiyle nimetlendiren, Yüce Rabbimize sonsuz, nihayetsiz Hamd-u senalar olsun. O’nun Habibi, Resullerin En Mükemmeli, Efendimiz, Önderimiz, Hazreti Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) e salat ve selam olsun.
Kardeşlerim,
Bu haftaki dersimizde, arkadaşlık ilişkilerimizin nasıl olması gerektiği ve kimlerle dostluk ve arkadaşlık kurmamız gerektiğini anlatmaya gayret edeceğiz.
Bir hadisi şerifte Efendimiz (s.a.v.) iyi arkadaşla kötü arkadaşın arasında ki ince noktayı şu veciz ifadeleriyle bize bildirmektedir. Ebu Musa el-Eş’ari’ den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber şöyle (s.a.v.) buyurmuştur;
“İyi arkadaşla, kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan, ya sana onu ikram eder, yahut sen ondan (miski) satın alırsın, ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise, ya elbiseni yakar, ya da ondan kötü bir koku duyarsın!” 1
Aziz kardeşlerim,
Burada, Efendimiz (s.a.v.) biz ümmetine bir ölçü koymaktadır. Bizim arkadaş seçiminde ve dostluk kurarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini açık bir şekilde bildirmektedir. Bir başka hadisi şerifte ise, arkadaşın insanın dünya ve ahireti konusunda, onun dini ve imanı konusunda nasıl etki yaptığını şu şekilde izah etmektedir;
“Kişi dostunun (arkadaşının) dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle dostluk (arkadaşlık) ettiğine dikkat etsin.” 2
Görüldüğü gibi kardeşlerim, kişi arkadaşının dini üzeredir. Öyleyse arkadaşlık ettiğimiz kimselerin haline, durumuna dikkat etmeliyiz. Dostluk kurduğumuz kimse, bize her daim Allah’ı, Resulullah’ı, ibadeti, haramı helali, cenneti cehennemi, günahı sevabı, hatırlatıyorsa; İşte bu bizim için hakiki dosttur. Efendimiz (s.a.v.) in tarif ettiği misk satan kimsedir. Bu dosta iyi sarılmalı, peşini biran bile bırakmamalıyız.
Ama dost ve arkadaşlık yaptığımız kimse, bizi Allah’tan uzaklaştırıyorsa, bize kötü alışkanlıklar bulaşmasına vesile oluyorsa, bizi ibadetten, bizi ilimden, bizi irfandan, bizi ihsandan, alıkoyuyorsa, yıllarca çalışarak İslam adına kazandığımız güzel huy ve davranışlarımızın, ibadetlerimizin bizden kaybolmasına vesile oluyorsa, şu kafe senin, bu pastane benim gezdiriyorsa, hatta seni gayri meşru işlerine alet ediyorsa, o vakit bu arkadaştan uzak durmak gerekmektedir. Bu arkadaş seni kendi bataklığına hızla çekmektedir. Bir bakmışın onun yaptığı pis işleri gayri meşru halleri sende kendine mubah görür hale gelivermişsin.
Sultanımız Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.) Hazretleri şöyle buyuruyor;
‘Karakterler ve davranışlar bulaşıcıdır.’ 3
Yani kardeşlerim; Arkadaşında ki kötü huy ve davranışlar, karakterler bulaşıcıdır. Arkadaşında zina hastalığı varsa, sana bulaşır. Arkadaşında içki hastalığı varsa, sana da bulaşır. Arkadaşında ibadet tembelliği, gaflet hastalığı varsa, sana bulaşır, arkadaşında karı kız şehvet hastalığı varsa sana bulaşır.
Onun için çok dikkatli olmak lazım gelmektedir. Akıllı insanlar seviyeli, dürüst, dünya ve ahiretini kurtaracak dostluk ve arkadaşlıklar kurarlar. Dünya ve ahiretini harap edecek kişilerle arkadaşlıklar kurmazlar.
-Hocam, ben onu irşat ediyorum, onu kurtarmaya çalışıyorum, ben onu bırakırsam kötü yola düşecek, gibi bahaneler ancak kişinin kendisini ve nefsini kandırmasından ibarettir. Zira dininden, ibadetinden, ahlakından, ilminden irfanından, namazından sohbetinden, taviz verir hale geldinse, kusura bakma sen onu değil, o seni irşat etmiş demektir. İlkeli durmak ne yaptığını bilmek, nefsin kendisine oynadığı oyunun, şeytanın kendisine kurduğu tuzağın farkında olmak lazım gelmektedir.
Aziz kardeşlerim,
Son olarak şunu demeliyim ki, hepimizin arzusu hem dünyada, hem de ahirette bize dost olacak, samimi güzel ahlaklı insanlarla dost olmak isteriz. İyi günümüzde sevincimizi, kötü günümüzde elem ve kederimizi paylaşacak, hakiki dostlar arkadaşlar bulmak arzu ederiz. Dara düştüğümüzde sırtını ona yaslayarak, yükümüzün altından kalkabileceği dostluklar arkadaşlıklar arzu ederiz. Hatta baki âlemde dostluğuyla kendisine himmet edecek dostluklar kurmak isteriz.
Fakat bu sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Dostluğu, sağlam temeller üzerine bina etmek lazım gelmektedir. Evvela birbirini Allah için sevmek lazımdır. Dünyalık bekleyerek kurulan bütün dostluklar, menfaat bitince bozulur gider. Saman alevi gibi söner.
Bu sebeple, ehli irfan öyle dostluklar kurmalıdır ki; Hazreti Fahri Kainat (s.a.v.) ve Hazreti Ebu Bekir (r.a.) gibi her an Allah Resulünün(s.a.v.) ‘in yanında olmalı, en zor anlarında sırtını sırtına dayamalı, başını dininin üstüne koyup uyumalı, O’na (s.a.v.) ‘e zarar gelmesin diye bütün varlığıyla O’na siper olmalı, O’nun davasına zarar gelecek diye, kalbi hüzünle, gözü yaşla dolmalı ve ölünce de yan yana yatmalı, mahşer gününde dirilirken de beraberce kalkmalı. İşte dostluklar ehli irfan için böyle olmalı.
Hazreti Bilal(r.a.) gibi dostun ayrılığından figan edip, Medine’yi terki diyar etmeli. Hazreti Enes (r.a.) gibi dostu bir an görmeyince sararıp solmalı, hasta olup yataklara düşmeli. Hatta minberdeki kütük gibi olmalı, Allah Resulü minbere çıkınca ağlamalı inlemeli feryadı figan etmeli. İşte ehli irfan Efendimiz (s.a.v.) ve Ashab-ı kiram (r.a.) Hazretleri gibi dostluklar kurmalı bir birini böyle Allah için sevmelidir.
Şunu unutmayalım ki; ‘Kişi sevdiği ile beraberdir.’ 4
Aziz kardeşlerim, burada sohbetime son verirken, sultanımız Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.) Hazretlerinin bizlere şu nasihatiyle noktalamak istiyorum.
Pirimiz (k.s.) şöyle buyuruyor;
Ey hakikat yolcusu! Kötü kimselerle arkadaşlık etme, onları terk etmeye gayret et. Onlarla olan sevgi ve dostluğunu kes. İyi kişilerle münasebet ve dostluk kurmaya çalış. Kötü kimselerle arkadaşlık eden dost ve yaranlarını da terk et… Senin dünya ve ahiretine katkı sağlayan (seni Allah’a yaklaştıran) kişilerle –uzak da olsalar - yakınlık sağla. Çünkü sevdiğin ve seviştiğin kimselerle aranızda deruni bir yakınlık teessüs eder. O halde kiminle sevişip dostluk kurduğuna dikkat et…
Âlimler den bir kısmına sorulmuş;
-Yakınlık nedir?
-Sevgi ve dostluktur, diye cevap vermişlerdir.
Ey ahiret yolcusu! Şerli kimselerle sohbet etmen, iyi kişilere sui-zan beslemene, onlar hakkında iyi niyetinin değişmesine sebep olur. Böyle bir durumu düşmen senin için derin bir bataklık sayılır. Düşmemeye gayret et. Allah’ın yüce kitabının ferahlatıcı, peygamberin sünnetinin gönül açıcı havasına gir ki ebediyen kurtul. 5
Selam ve dua ile.
Hizmetkâr 08.04.2015
Dipnotlar
1- Müslim, Birr, 146
2- Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45
3- Geylani tefsiri, cilt 1 /Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.)
4- Müslim, Ebu Davud, Tirmizi
5- Gönül incileri, Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.)
İrfan Meclisinden Damlalar 2015