Rahman ve Rahim olan yüce Allah’ın adıyla
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim.
Bizlere iman ve İslam nimetini lütfeden Yüce Mevla’mıza sonsuz şükürler olsun. O’nun Habibi Efendimiz (s.a.v.) e sonsuz salat ve selam olsun.
Aziz kardeşlerim,
Bizler ilk emri oku olan bir dinin mensuplarıyız. Fakat üzülerek ifade etmeliyim ki; oku emrine rağmen çok az okuyan bir toplum olmuşuz. Bu çok üzücü bir durum, Onun için tüm ehli irfana Allah rızası için diyorum ki; aman! İlim öğrenin, aman okumaktan, ilim tahsil etmekten geri kalmayın. Nerede ilim var, nerede âlim var, nerede amel var, orada kurtuluş, orada rahmet, orada bereket ve orada cennet var demektir.
Şu anda âlemi İslam’ın içerisine düştüğü, sıkıntıların temelinde cehalet, ilimsizlik ve ehlisünnet itikadından uzaklaşmak vardır. Ne zaman ki; hakiki manada ilme, irfana, ihsana sarıldık, bidat ve hurafelerden arındık; sapık, mezhep ve fırkalardan kendimizi ilimle, irfanla, ihsanla, koruduk, İşte o zaman ümmette birlik, ümmette vahdet , ve ümmette kardeşlik hakim olacaktır.
Kardeşlerim,
İman, ispat ister, bir kimse iman ettim dediği anda, o dinin emirlerini yapmak ve yasaklarından kaçınmakla mükelleftir. Şimdi bakıyoruz, herkes Müslüman ama niye namaz kılmıyorsun, dediğimiz vakit o; benim Allah’la aramda ki bir mesele deyip, işin içinden çıkıyorlar. İşte bu ilim eksikliğinin bir göstergesidir. O kimse, namazın dindeki yerini tam manasıyla bilmiş ve öğrenmiş olsa, inanın bir vakit namazı geçince, üzüntüsünden dolayı hasta olması gerekirdi. Onun için; ilim, bize ekmek gibi, su gibi ve hava gibi ihtiyaçtır. Nasıl ki; bu saydıklarım olmadan hayatta kalamaz isek, ilim olmadan da hayat olmaz.
Bu konuda Hazreti Pir (k.s.) biz evlatlarına şu tavsiyelerde bulunuyor;
-Ey ilim öğreten bilgin! Sakın yalnız ilme kanaat getirip, ameli terk etme.” Ben âlim’im,“ dediğin zaman, bilginle amel etmiyorsan, bir nev’i yalan söylemiş olursun. O halde; tatbikat alanına itilmeyen bir ilmin ne faydası vardır? Yapmadığın, yapamadığın bir şeyi başkasına emretmene vicdanın nasıl razı olur? Aziz ve celil olan yüce Allah şöyle buyurmuyor mu:
“Ey iman edenler! Yapamayacağınız şeyi niçin söylersiniz? Yapamayacağınızı söylemeniz Allah katında büyük bir gazaptır.”1
Rivayete göre;
Şeyh Hazretlerinin bir gece, şöyle dua ve niyazda bulunduğu anlatılır;
-Ya Rab! Beni faydalı olan, sana zarar vermeyen,(rızan dışında olmayan) şeyden mahrum bırakma. dedim ve bu cümleyi uyuyuncaya kadar tekrarladım. O gece rüyamda birinin bana şöyle seslendiğini gördüm;
- Sen de sana fayda veren amelden geri kalma ve sana zarar verecek olan amelden sakın!…
Sen artık meseleni Resulullah (s.a.v.) e tashih ettir. O’na dosdoğru uymakla ümmetinden bir fert olduğunu ispat et. O’na uymadan, sünnetiyle amel etmeden , “Ben onun ümmetindenim “ demen fayda vermez. Resulullah (s.a.v)’e sözlerinde ve davranışlarında uyduğun zaman, ahirette O’nun Yüce sohbetine girenlerden olursun.
Allah’ın şu buyruğunu duymadın mı?
“Peygamber size ne verdiyse ve ne emrettiyse onu alın, size ne yasak ettiyse ondan da sakının. Allahtan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir. 2
O halde Hazreti Peygamberin emrettiklerine sımsıkıya bağlanın, men ettiği şeylerden de sakının. Unutmayın ki; şu dünyada Rabbinize ancak kalplerinizle yakınlık peyda edebilirsiniz. Ahirette ise ruh ve bedeninizle bu yakınlığa mazhar olacaksınız. 3
Aziz kardeşlerim;
Son olarak şunu söyleyeyim ki; ehli irfana nasıl ki; asr-ı saadette Efendiler Efendisi (s.a.v.) ashabını, ilimle, irfanla ve ihsanla yetiştirmiş ise; onların hayatı bizim için örnek hayatsa, biz de o hayatı o düsturu kendimizi ser levha yapıp, kendimizi önce ilimle, sonra amelle, sonrada ihlas ile donatmalıyız. Bütün ehli irfanın evleri dar’ul erkam , iş yerleri dar’ul erkam, dergahları dar’ul erkam olursa, o vakit; bu dar’ul erkamlar dan Ebu Bekir’ler, Ömer’ler, Osman’lar, Ali’ler, Talha bin Ubeydullah’lar, Selman’ı Farisi’ler , Bilal’i Habeşiler, Ebu Eyyub El Ensari’ler, Halid Bin Velid’ler, Hazreti Hasan’lar, Hazreti Hüseyin’ler. Hasan’ı Basri’ler, İmamı Azam’lar, İmamı Şafi’ler, Gavsul Azam Seyyid Abdulkadir Geylani’ler, İmamı Rabbaniler, Mevlana Celaleddini Selçukiler, Yunus Emreler, Fatih Sultan Muhammed Hanlar ve nice aşk eri, nice gönül sultanları, nice İslam komutanları yetiştirmiş ve mezun etmiş oluruz.
Yüce Rabbimiz cümlemizi bu düstur içerisin de çalışmayı, hizmet etmeyi nasip eylesin. Âmin.
Hizmetkâr 15.04.2015
Dipnotlar
1-Saf suresi:2.3
2-Haşr suresi:7
3- El Fethu’r Rabbani/Seyyid Abdulkadir Geylani k.s.
İrfan Meclisi Damlalar Serisi / 2015