Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
Hamd, âlemleri yoktan var eden Yüce Allah cc ‘a Salat ve selam onun Habibi Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa -Sallallâhu Aleyhi Vesellem-‘e Selam onun aline, ashabına, ahbabına, tüm inananlara.
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Bu hafta ki dersimizde, İslamda zekât konusunu işlemeye gayret edeceğiz. Zekât, sözlük manası olarak, artmak, çoğalmak, arınmak, temizlenmek ve bereketlenmek anlamına gelir. İslam dininde zekât; nisap adı verilen, asgari zenginlik ölçüsündeki bir malın, belirli bir miktarını, on bir ayı doldurduktan sonra, yüce Allah’ın rızası için ihtiyaç sahiplerine, herhangi bir karşılık beklemeden vermektir.
Zekât verecek kadar malı kendisinde mevcut olan her Müslümanın zekât vermesi, farzdır. Bu kitap, sünnet ve icma ile sabit bir İslami hükümdür.
Bundan dolayı, bir kimsenin zekâtı inkâr etmesi, küfürdür. İmkânı olduğu halde zekât vermeyen bir kimsenin bu farzı yerine getirmemesi diğer farzları yapmamak gibi günahtır.
Aziz kardeşlerim,
Zekât Yüce kitabımız Kur’an ı Kerim’de seksen iki yerde namazla birlikte zikredilmiştir. Yüce Allah cc Bakara suresinde süresinde şöyle buyuruyor:
“Namaz kılın zekât verin” 1
Tövbe süresinde ise şöyle buyuruyor:
“Müminlerin mallarından zekât al ki onları temizleyip mallarını çoğaltsın.” 2
Enam suresinde ise şöyle buyuruyor:
“Hasat günü ürünün hakkını ödeyin.” 3
Zekât konusunda ise resullerin en mükemmeli olan Efendimiz -Sallallâhu Aleyhi Vesellem- şöyle buyuruyor:
“İslam, beş temel üzerine kurulmuştur. Bunlardan biri de zekâttır.” 4
Aziz kardeşlerim,
Zekât, kendisine farz olduğu halde zekât vermemenin, hem bu dünyada hem de ahirette azabı vardır. Ahirette ki azabı, yakıcı, şiddetli cehennemdir.
Zira Yüce Mevlamız, bu hakikati Kuran’ı kerimde şöyle dile getiriyor;
Altın ve gümüşleri biriktirip Allah yolunda harcamayanları büyük bir azabın beklediğini müjdele.” 5
Efendimiz -Sallallâhu Aleyhi Vesellem- ise bu konuda şöyle buyuruyorlar:
“Allah’ın kendisine vermiş olduğu malın zekâtını vermeyen kimselerin malı, kıyamet gününde iki gözünde iki siyah nokta bulunan, dehşetli ve zehirli bir yılan şekline sokulur ve bu yılan o gün, mal sahibinin boynuna sarılır. Sonra, ağzı ile mal sahibinin çenesinin iki tarafından yakalar ve: ‘ben, senin dünyada çok sevdiğin malınım, ben senin hazinenim! der.” 6
Aziz kardeşlerim,
Zekât verecek konumda olan bir Müslüman, bu emri ilahiye uymalı, bu konuda, Rabbimizin uyarıların ikazlarını dikkate almalı. Asıl mali kül mülk olan, yani malın da mülkünde sahibi olan Hazreti Allah cc ın rızası için malımızın zekâtını mutlaka verelim. Dünya ve ahiret mutluluğumuz için, bu emri ilahiye uyalım. Korkmayın zekât vermekle malımız tükenmez, bilakis artar çoğalır. Şunu asla unutmayalım, zekât bizim üzerimizdeki diğer Müslüman kardeşlerimizin hakkıdır. Yani biz zekât vererek onlara bir lütufta bulunmuş olmuyoruz, aksine onların bizim üzerimizde olan haklarını vermiş oluyoruz.
Selam ve dua ile.
Hizmetkâr 02.06.2015
Dipnotlar
1-Bakara;110
2-Tevbe;103
3-En’am;141
4-Buhari, Müslim
5-Tevbe;34
6-Buhari; İbni Mace
İrfan Meclisi İkindi Sohbetleri 2015
