Kardeşlerim !

İslam öyle yüce bir dindir ki, hiç bir meselesi önemsiz değildir. Şunu yapmasam da olur, diyebileceğimiz hiç bir alanı yoktur. Onlarca küçük büyük meselenin bir araya gelmesiyle oluşan en doğru dindir.

İşte bu gün yazımıza konu olan istibra meselesi de bu küçük fakat çok önemli konulardan biridir.

İSTİBRA NEDİR?

Kardeşlerim istibra erkek müminler için geçerli bir husustur ve yapılması vaciptir. İstibra tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra erkeklik uzvunun içinde kalması muhtemel olan idrarı dışarıya bir şekilde çıkarmak demektir. Yani öksürmek, yürümek, koşmak vs bunların hepsi istibrayı yerine getiren hususlardır. Yalnız burada dikkat etmemiz gereken husus yürüken, koşarken çıkacak olan idrar kalıntısının iç çamaşıra bulaşmaması için akacağı yere peçete vs koymak lazımdır. Aksi takdirde el ayasını geçecek miktarda çamaşıra bulaşmış olursa namaz olmaz. (1) Namaz olmayınca da dinin direklerinden birini farkında olmadan yıkmış oluruz ve bu namaz ahirette yüzümüze bir bez parçası gibi çarpılır, Allah muhafaza. Bakınız bir küçük mesele olan istibraya dikkat etmememiz nerelere varıyor.

Allah Rasulü (aleyhisselam) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:  "Kabir azabının çoğu, elbiseye idrar sıçratmaktan olur."(2)

Müslümanlar !

İstibra konusunda dikkat etmemiz gereken ikinci husus bunu vesvese konusu yapmamaktır. Şeytanın insanı en çok vesveseye düşürdüğü konulardan biri budur. İdrar yaparken acele etmezsek ve yukarıda tarif ettiğim gibi istibramızı yaparsak vesvese kendiliğinden kaybolacaktır. Tecrübeyle sabittir.

Muazzez Müminler !

İstibra sadece bu değildir. Bu zahiri (görünen) istibradır. Bir istibra daha var ki o da manevi istibradır. Yani içimizde kalması muhtemel son idrar kalıntısını çıkarmamız nasıl emrediliyor ve bizim selametimiz düşünülüyorsa, günah kirlerini bedenimizden atmamız da bu konu kadar önemlidir.

Misal verecek olursak. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra istibra için adım atınca içeride kalan son idrar damlası nasıl dökülüyorsa; camilere, sohbet ve zikir meclislerine attığımız adımlarla da vücudumuzdaki günah kirleri aynen öyle dökülmektedir. (3) O halde idrar bulaşmasına karşı titiz davranan bizlerin, günahlar noktasında gayet rahat davranmamız, tevbeyi  geçiktirmemiz yanlış olmaz mı ?

Kardeşim !

Günlerimiz tıpkı sabun köpüğü gibi hızla erimekte, ahiret için azık topladığımız zaman gitgide daralmakta. Hal böyle iken ve bizi büyük bir günün beklediğine iman ettiğimize göre, bizi zikir meclislerinden, alimlerin sohbetlerin, tevbeden ve namazdan alıkoyan nedir? Şu an suçu birilerine atabiliriz fakat temiz bir kalp istenen mahşer gününde acaba kimi suçlayacağız? Kime koşacağız, kime sığınıp yardım dileneceğiz. O gün bize yarayacak işler sadece yaptığımız güzel işlerdir, amel-i salih tir. Rabbim becerebilmeyi nasip etsin.

Azizler!

Sizlerden ricam bu yazılarımı okumanız, tatbik etmeniz ve yayarak hayra vesile olmanız. İnşallah tevbeleri son anımıza bırakmayalım ve bu kardeşinizi de dualarınızda unutmayın.

Selamun Aleyküm !

Muhyiddin İRFAN

KAYNAKÇA

1 - Ahmet Mahmut ÜNLÜ, İman - İslam İlmihali, Cİlt 1

2 - İ.Mace, Nesai, Hâkim

3 - Ebu'l-Leys Semerkandi, Tenbihü'l-Gafilin