Kardeşlerim!
Allah (celle celâluh) insanı dünyaya gönderirken belli amaçlar ve bir disiplin üzere göndermiştir. Sadece yemek yesin ve uyusun diye hiç bir canlıyı yaratmamıştır. O halde akıl ile nimetlendirilen ve bu nimet sayesinde bir şeyler keşif edene, yeni bir şeyler icat eden insanı asla ve asla boş ve fuzuli yere yaratmamıştır. Ona kitap ve rehberlik edecek peygamberler göndermiştir ve insanoğlundan yine insanoğlunun yararına olacak "sadece Allah'a (celle celâluh) kulluk etme" görevini de istemiştir. bu hem dünyada hem ahirette insanı hem mutlu kılacak hem de insan gibi yaşamasına ortam sağlayacak en güzel istektir.
Evet Kardeşlerim! Sadece Allah'a (celle celâluh) kulluk etme. İnsanoğlunun yegane görevi budur.
İnsanoğlu zaman zaman nefsine aldanmış ve neden yaratıldığını unutmuştur. Allah'ı (celle celâluh) bırakıp kendi eliyle yaptığı bir takım şeylere tapmaya başlamıştır.
Allah (celle celâluh) ise sık sık peygamber göndermiş ve insanları uyarmıştır. Günümüzde ise bu tapınmalar çeşitlenmiştir. İnsanın bizzat kendisi [1], bir başka insan, evlatlar, para, şöhret, nefsani istekler artık günümüzün yeni yeni tapınma araçlarıdır. Allah (celle celâluh) ise yüzyıllar öncesinden bizleri bu konuda uyarmış ve tevhide yani sadece Allah'a (celle celâluh) kul olmayı emretmiştir.
Kardeşlerim!
Her aklı başında insan bilir ki bir yerde çöp varsa o yeri temizlemeden oraya bir şey konulamaz. Bu tıpkı inşaat yapılmadan önce temel kazmaya benzer. Önce uygun zemin hazırlanır ve oraya sağlam bir bina yapılır. Şayet gerekli temizlik ve düzenleme yapılmazsa sonuç yıkımdan başka bir şey değildir.
Rabbimiz Kuranı Kerimde şöyle buyurmaktadır. "Ey Muhammed! Bil ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur" [2].
La ilahe İllallah yani Allah'tan (celle celâluh) başka ilah yoktur demek temelde iki bölümden oluşmaktadır.
LA İLAHE (İLAH YOKTUR)
Allahu Teala (celle celâluh) kendisine iman etmeden önce zihnimizde ve kalbimizde bizi Allah'tan alıkoyacak ne varsa temizlememizi emretmektedir. Rabbimiz bizden önce sıfırlama istemektedir. Gönlümüzde Allah'ın (celle celâluh) yerine koyabileceğimiz ne kadar sevgi, takıntı, evham, modern ilahlar vs var ise tamamını bulunduğu yerden söküp atmamız gerekmektedir. Gönlümüzü, zihnimizi meşgul eden ne varsa bir kenara bırakmak ve adeta gassalın elindeki bir ölü gibi itaatkar hale gelmemiz istenmektedir. Ancak ve ancak bu şekilde Allah'ı (celle celâluh) koyacağımız gönül dünyamız temizlenmiş olur ki iman rüzgarı estiği zaman kendisine kalacak yer bulsun. Tevhide ev sahibi değil de misafir çocuğu gibi davranırsak çok fazla durmayıp kaçıp gideceği aşikardır.
İLLLAH (ANCAK ALLAH VARDIR)
Artık tertemiz kıldığımız ve sıfırladığımız gönül dünyasında Allah'a (celle celâluh) imanı baş köşeye koymak vaktidir. Çünkü tevhide uyacak gönül evi temizlenmiş ve tüm fazlalıklarından kurtulmuştur.
Kardeşlerim!
Allah'a (celle celâluh) iman etmek ve ondan başka ilah tanımamak demek; bulunduğum her yerde yalnız Allah'a (celle celâluh) itaat edeceğim demektir. Sabah uyanmam Allah (celle celâluh) için, gece uyumam Allah (celle celâluh) için ve bu ikisi arasında geçen her saniyem Allah (celle celâluh) içindir demektir. Nefsin ıslahı ve hakiki kulluğun anahtarı da tevhidde gizlidir.
Pirimiz Abdulkadir Geylani (kuddise sırruh) hazretleri bu konuda şöyle buyurmaktadır. "Gerçek tevhid; bütün yaratıkları kalpten silip çıkarmaktır. Manevi hastalıkların bütün devası; gönülden Allah'ı (celle celâluh) birleme ve dünya yılanından yüz çevirmektir."[3]
Kardeşlerim!
Kısacası tevhid Allahı sadece Allah'ı (celle celâluh) ilah olarak kabul etme ve gönlü Allah'a (celle celâluh) terk etmektir. Allah'a (celle celâluh) teslim olmak, sevdiğimizi Allah (celle celâluh) için sevmek ve sevmediğimizi Allah (celle celâluh) için sevmemektir.
Bu durum tevhidin gereklerindendir. Lailaheillallah çizgisine uygun bir hayat yaşamaktır.
[1] Furkan/43
[2] Muhammed/19
[3] Geylani,Fethurrabbani, 403.syf
Muhyiddin İrfan