Tasavvuf büyüklerinin tarif ve tatbik ettiği rabıta, anlattğımız tefekkür çeşitlerinden birisidir. Rabıta, görülmesi Yüce Allah’ı hatırlatan kâmil bir veliyi gönül aynasında seyretmek ve üzerinde zuhur eden ilâhi tecellileri görüp, Yüce Allah’ı zikretmekten ibarettir.
Diğer bir yönüyle rabıta, Yüce Allah’ın dostu ile gönülde beraber olmaktır. Onun kalbine emanet edilen ilâhi nura bağlanmaktır. Onun ilâhi aşkla kaynayan kalbine inen feyizden nasiplenmektir. Velideki dostluk sırrını düşünmektir. Salihleri özlemek ve onlardaki güzel ahlâka özenmektir. Sevgi atmosferi içinde kalbi uyandırıp Hakka yöneltmektir.
Kısaca rabıta, Allah’ın yeryüzündeki şahidine bakarak Allah’ı tanımaktır. İşte tefekkürün özü de budur.
Kıymetli kardeşlerim elimizden geldiğince rabıtayı anlatmaya çalıştık bu konuda emeği gecen bütün ilim ehlinden yüce rabbim razı olsun.
Başka bir irfan meclisinde buluşmak ümidi ile vesselam.
Hizmetkâr.