Muharrem ayının onuncu gününe, "Aşûre Günü" denir. Aşûre günü, pek çok önemli hâdise meydana gelmiştir. Hadîs-i şeriflerde anlatıldığı üzere, "Allah Teâlâ, gökleri aşûre günü yaratmıştır. Dağları, denizleri, kalemi, Levh-i Mahfuz'u ve Hazret-i Âdem'i de Aşûre günü yaratmıştır. Âdem -aleyhisselâm-'ı Aşûre günü Cennet'e koydu. İbrâhim -aleyhisselâm-'ı ateşten Aşûre günü kurtardı. Aşûre gününde, oğlunun yerine kurban etmek için ona büyük bir koç verdi. Allah Teâlâ, Firavun'u Aşûre günü boğdu. Eyyûb -aleyhisselâm-'dan belâyı Aşûre günü kaldırdı. Âdem -aleyhisselâm-'ın tevbesini Aşûre günü kabul etti. Dâvud -aleyhisselâm-'ın zellesini Aşûre günü bağışladı. Îsâ -aleyhisselâm- Aşûre günü dünyaya geldi. Kıyâmet kopacağı zaman, Aşûre günü inecektir."
Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselam, miladi 571’de 20 Nisan'a rastlayan, Rebiulevvel ayının 12. pazartesi sabahı, Mekke’de doğdu. 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların şemsî yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının 1. günü de, hicri kamerî yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların yılbaşı gecesidir. (Hilâli göremedik, yılbaşı daha sonraki gündür) diyenlere itibar etmemeli.
Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhicce ayının son günü ve Muharrem ayının birinci günü oruç tutan, o yılın tamamında oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur) buyuruldu.
Rahman ve Rahim olan Yüce Allah’ın cc adıyla
Hamd, Alemleri yoktan var eden Hazreti Allah cc ‘a Salat ve selam O’nun Habibi, Resullerin en mükemmeli, Peygamberlerin en edalı, Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sallâllâhu aleyhi ve sellem) ‘e Selam O’nun tertemiz ehli beytine , ashabına, ahbabına ve O’nun sevdasına yanmış tüm ümmetine..
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Gümüşhanevi Hazretleri bir sohbetinde kâmil bir müminin nasıl olunur bize şu şekilde izah etmektedir.
“Eğer iyi Müslümanlardan olmak istersen, Allah’ı görür gibi ibadet edeceksin, her ne kadar sen onu görmez isen de o seni görmektedir.