Rahman ve Rahim olan Yüce Allah’ın adıyla
Hamd âlemleri yoktan var eden Yüce Mevla’mız Hazreti Allah cc ‘a, Salat ve selam Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallâllâhu aleyhi ve sellem ‘e, Selam O’nun Aline, ashabına, ahbabına ve tüm ümmetine.
Pek Aziz ve Muhterem kardeşlerim;
Bizleri, böyle güzel bir Cuma sabahında bir araya getiren ve bize bu imkânı lütfeden yüce Mevla’mıza sonsuz şükrüler olsun.
Kardeşlerim,
Bir gün Sultanımız Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.) Hazretleri evlatları ile beraber sahrada yürümekteydiler. Aylardan Ramazan’dı, havanın sıcak olması, onların oruçla imtihanlarını ziyadeleştiriyordu. Bir yere geldiler ve Pirimiz (k.s.) semadan şöyle bir ses işitti;
Rahman ve Rahim olan Yüce Mevla’mızın adıyla
Hamd âlemleri yoktan var eden, merhametlilerin en merhametlisi yüce Rabbimiz Hazreti Allah cc ‘a Salat ve selam O’nun Habibi Resullerin En Mükemmeli Efendimiz Komutanımız Hazreti Muhammed Mustafa (Sâllâllahu Aleyhi ve Sellem) e’ Selam O‘nun temiz pak ehli beytine, ashabına, ahbabına ve tüm ümmetine.
Pek Aziz ve Muhterem Kardeşlerim,
İçerisinde yaşadığımız asırda, sevgiye, saygıya, merhamete, şefkate her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. İnsanların birbirini sadece dünyalık menfaat için sevdiği, selam ve muhabbetin, mal mülk sahibi olanlara verildiği. Ufacık bir yanlışta ve hatada, affetmenin yerine, kaşların çatıldığı, öfkenin galebe çaldığı bir devirde yaşıyoruz. Evet, mümin öfkelenmeli, kızmalı, hiddetlenmeli ama bu öfkesi, hiddeti, kızması mümin kardeşine karşı değil dinine, vatanına, milletine, namusuna göz dikenlere karşı olmalıdır. Kuran-ı Kerimde yüce Mevla’mız şöyle buyuruyor;
“Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar, kâfirlere karşı şiddetli kendi aralarında merhametlidirler. Onların, rüku ve secde ederek Allah'ın lütuf ve rızasını aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Onların, Tevrat'taki vasıfları ve İncil'deki vasıfları da şöyledir: Filizini çıkarmış onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler. Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendirmekle inkârcıları öfkelendirir. Allah, inanıp yararlı işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vaad etmiştir. 1
Rahman ve rahim olan yüce Allah’ın adıyla
Hamd âlemleri yoktan var eden Yüce Allah cc ‘a, Salat ve selam O’nun Habibi Resullerin En Mükemmeli Sultanı Kibriya’mız Hazreti Muhammed Mustafa Sâllâllahu Aleyhi ve Sellem‘e, Selam O’nun tertemiz ailesine, ashabına, ahbabına ve tüm ümmetine.
Pek Aziz ve Muhterem Kardeşlerim,
Pirimiz, sultanımız, Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.) şöyle buyuruyor;
“Kış günleri dervişlerin harman, hasılat günleridir. Zira geceleri uzun olur, ilim, irfan, ibadetle ve sohbetle geçer. Gündüzleri kısa olur oruçla ihya edilir.” 1
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Hamd alemleri yoktan var eden, yüce yaratıcımız Hazreti Allah cc ‘a Salat ve selam, O’nun habibi Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa aleyhissalâtu vesselâm’a Selam O’nun tertemiz ehli beytine, ashabına ahbabına, ve tüm ümmeti Muhammed’e..
Pek Aziz Muhterem Kardeşlerim,
Bir irfan meclisinde sizlerle tekraren beraber olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bizlere bu imkânı lütfeden yüce Mevla’mıza sonsuz şükürler olsun. Bizleri bu meclisten hem dünyada, hem de ahirette ayırmasın. Bizleri, Kuran-ı Kerim’inde övdüğü ve beraber olmamızı emrettiği Salihlerin, Sıddıkların yolundan da ayırmasın, ayağımızı kaydırmasın. Âmin
Kıymetli kardeşlerim,
Dünya sultanlığını ebediyet sultanlığı ile değiştiren büyük veli Allah dostu. Taca, tahta tekmeyi atıp, Allah yolunda ve mana âleminde saltanat süren aşk eri, İbrahim Ethem (k.s.) hazretlerinin ziyaretine bazı kimseler geldiler ve şöyle sordular;
Ey aşk eri, Gönüller Sultanı; bizimle konuşsan bizimle oturup kalksan, senden bir şeyler öğrenip istifade etsek gönlümüz huzur bulsa olmaz mı?
İbrahim Ethem (k.s.) mübarek başını kaldırdı ve şöyle dedi;
Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla
Hamd olsun âlemlerin Rabbi olan Hazreti Allah cc’a, Salat ve selam olsun O’nun Habibi Efendiler Efendisi Hazreti Muhammed Mustafa –sallâllâhu aleyhi ve sellem–’e, Selam olsun onun temiz ehli beytine, tüm ashabına ve onun çağrısına kıyamete kadar uyan ve uyacak olan tüm ümmeti Muhammed’e.
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Yine bir Cuma sohbetinde sizlerle beraberiz. Bu birlikteliği bizlere lütfeden Yüce Mevla’mıza sonsuz Şükürler olsun. Bu haftaki dersimizde evliyanın büyüklerinden olan Belh hükümdarı İbrahim bin Ethem (k.s.) Hazretlerinin altı nasihatinden bahsedeceğim.
Kardeşlerim;
Sultanımız Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.) Hazretleri, Hucurat suresinin tefsirinde Allah’ın veli kullarının, bizlerin Allah’a vasıl olmada yolumuzu aydınlatan birer tevhid meşaleleri olduğunu ve onların hayatları boyunca hep insanları edeple terbiye ettiğini ve dahi ümmetin hidayeti için çalıştıklarını aktarıyor. Biz de dersimizde bu büyük zatın, yarın mahşer meydanında gözüne takılır mıyız ümidi ile hem kendimiz, hem de ehli irfanın himmet ve bereketine vesile olsun diye, İbrahim Ethem (k.s.) Hazretlerinin bu altı öğüdünü sizlerle paylaşmayı arzu ettik. Rabbim tesirini ziyade eylesin..