Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla
Hamd âlemleri yoktan var eden Yüce Rabbimiz Hazreti Allah cc, Salat ve selam O’nun Habibi Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa –sallâllâhu aleyhi ve sellem–’e Selam O’nun temiz pak ehli beytine, ashabına ve tüm ümmetine.
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Bu hafta ki dersimiz de ehli irfanın günlük virdi gibi görmesi gereken ve hiç aklından çıkarmaması lazım gelen: Aşkın Sultanı Veysel Karani Hazretlerinin ifadesiyle” Yattığın zaman ölümü yastığının altında, kalkıncaya karşında bil.” ölümü düşünmek, ölümü hiçbir an aklımızdan çıkarmak gerektiğini, açıklayacağız.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Hamd âlemleri yoktan var eden Hazreti Allah cc ‘a salat ve selam onun Habibi Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa –sallâllâhu aleyhi ve sellem– ‘e selam onun temiz pak ehli ehlibeytine, ashabına, ahbabına tüm ümmeti Muhammed’e.
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Müminler dergâhta, medresede, hangahta, toplanırlar. Yüce Allah’ın emirlerini, yasaklarını ve bizleri Rabbimize yaklaştıracak olan bütün amelleri orada konuşurlar, ilmi müzakereler yaparlar. Ümmetin inkişafı, birlik ve beraberliği, kardeşliği için istişareler yaparlar. Yanlışların düzeltilmesi hakikatin ortaya çıkması için ilmi çalışmalar yaparlar. Yüce Allah’ı zikrederler onu tesbih ederler.
Bu meclisler, İslam’ın inkişafı için hayati önem arz etmektedir. Cehaletin son bulması için hayati önem arz etmektedir.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Hamd, âlemleri yoktan var eden, Hazreti Allah cc ‘a Salat ve Selam Resullerin en mükemmeli Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa –sallâllâhu aleyhi ve sellem–e Selam Onun aline, ashabına, ahbabına, ve tüm ümmeti Muhammed’e.
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Rivayet edildiğine göre, hükümdarın biri, dillere desten muhteşem bir saray yaptırmış. Öyle ki; her odası ayrı bir güzellik, ayrı bir sanat eseri olmuş. O devirde bulunan ustalar, sanatkârlar sanatını adeta konuşturmuşlar.
Kısacası, sarayın güzelliği anlatmakla bitirilemezmiş.
Hükümdar, bir gün veliyullahtan bir zatı yaptırdığı bu saraya davet etti. Davete icabet edip saraya teşrif eden bu mübarek misafirine, sarayın her tarafını kemali edeple gezdirdikten sonra, niyetini şu sözlerle anlattı.
Kadir Gecesi, Ramazan-ı şerîf ayı içinde bulunan ve Kur’ân-ı kerîmde methedilen en kıymetli gecedir. Âyet-i kerîmede buyuruldu ki: “Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır.” Kur’ân-ı kerîm, Resûlullaha bu gece gelmeye başladı. Ramazan-ı şerîfin son 10 günü içinde ve tek gecelerinde aramalıdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Allahü teâlâ indinde en kıymetli gece, Kadir Gecesi’dir.”
“Kadir Gecesi’nde bir defa, Kadir sûresini okumak, Kur’ân-ı kerîmi hatmetmekten daha sevaptır. Bu gece koyun sağma müddeti kadar namaz kılmak, ibâdet etmek, bir ay her geceyi ibâdetle geçirmekten daha kıymetlidir.”
“Kadir Gecesi’ni, inanarak ve sevabını bekleyerek ihyâ edenin, geçmiş bütün günahlarını Allahü teâlâ mağfiret eder.”
“İbâdet için en iyi gece Kadir Gecesi’dir. En korkunç gece de kabirde kalınan gecedir. En güzel gecede, en korkunç gece için amel edene müjdeler olsun!”
Atalarımız, “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” demişlerdir. Ramazanın bütün geceleri ihyâ edilirse, Kadir Gecesi’ne rastlanılmış olur. Bu geceyi ihyâ için; kazâ namazı kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, duâ ve tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölü diri bütün Müslümanlara göndermelidir.