Sual:Arefe gününü nasıl değerlendirmeli?
CEVAP
Arefe günü sabah namazından, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, 23 farz namazın bitiminde selam verince, teşrik tekbiri okumak vacibdir. Bir kere, (Allahü ekber, Allahü ekber, lâ ilâhe illallahü, vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) denir. Camiden çıktıktan veya konuştuktan sonra okumak gerekmez. İmam tekbiri unutursa, cemaat terk etmez. Erkekler, yüksek sesle okuyabilir. Bu tekbir getirilen günler, Arefe, bayram ve eyyâm-ı teşrik denilen üç gündür, hepsi beş gün ediyor. İlk güne Arefe, ikinci güne bayram, Zilhiccenin 11., 12. ve 13. günü olan diğer üç güne de, eyyâm-ı teşrik [teşrik günleri] deniyor.
Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmak sevabdır. Ama dokuzuncu yani Arefe günü daha çok sevabdır. Birkaç hadis-i şerif:
(Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselamdan, Sur’a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevab yazılır.) [R. Nasıhin]
Rahman ve Rahim olan Yüce Allah’ın adıyla,
Hamd, alemleri yoktan var eden, Hazreti Allah cc, Salat ve selam, O’nun Habibi Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallâllâhu aleyhi ve selleme, Selam O’nun temiz pak ehli beytine ashabına ve tüm ümmetine.
Pek aziz ve muhterem kardeşlerim,
Bir yaz mevsimini daha geride bıraktık. Camilerimiz çocuk cıvıltılarıyla âdete cennet bahçesine döndü. Onları öyle gördükçe geleceğimize dair ümitlerimiz, gönül âlemimizi neşeye boğdu. Bu manzara yıllardır hasretini özlemini çektiğimiz bir olaydı. Camilerimiz, bu manada yıllardır çocuk sesine hasretti, bu konuda başta devlet yetkililerimiz olmak üzere tüm diyanet camiamızı ve emeği geçen tüm kardeşlerimi canı gönülden tebrik ediyor, Allah onlardan ebeden razı olsun diyorum.
Aziz kardeşlerim;
Camilerimizin neşesi olan bu yavrularımızı her zaman camide görmek arzumuzdur. Fakat zaman zaman üzülerek görmekteyim ki bu yavruların camilerimizde ki bazı muhteremler tarafından hırpalandığı, kalplerinin kırılarak camilerimizden uzaklaştırıldığını görmekteyiz. Bu hadiseler geleceğe dair umutlarımızı, hayallerimizi tarumar etmektedir.
Oysa bizim önderimiz, Sultanı Kibriya’mız sallâllâhu aleyhi ve sellem,bize bu konuda en büyük dersi veriyor. Gelin beraberce bakalım Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellemin döneminde camide ses çıkaran, tabiri caiz ise yaramazlık yapan çocuklara Hazreti peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellemEfendimiz ve ashabı kiram hazretı râdıyallahu ânhnasıl davranmışlar:
SEN YÂ RABBÎ!
Bir mü’minin, gönül âleminden bir rahmet tevzî etmesi îcâb eder. Yani;
Kibir, enâniyet, dedikodu, iftira, yalan, israf, cimrilik ve emsali kötü hâller, bertarâf edilecek.
Gönül, rûhânî istîdatlarla inkişâf ettirilecek. Gönüller; cömertlik, merhamet, şefkat, hizmet, tevâzu, edep, hayâ ve vakar gibi hasletlerle tezyin edilecek.
Kalbin, ilâhî kameranın altında olduğu, idrak ve şuur hâline gelecek.
Böylece rahmet insanında; rakik bir kalp, duygu derinliğine nâil olan bir gönül hâsıl olacak, «mârifetullah»tan nasipler alacak.
Hazret-i Mevlânâ’nın gönül merhalelerinde yaşadığı ve; «Hamdım, piştim ve yandım!» şeklinde ifade ettiği bir olgunluk eğitimi gerçekleşecek.
Hâsılı mü’min;
Rahmet insanı olacak.
Bulunduğu yere huzur veren bir karakter ve şahsiyet tevzî edecek.
Yaşadığı zaman ve mekânda, âlemlere rahmet olan Peygamber Efendimiz’in temsilcisi olmanın gayreti içinde olacak.
Benliğini bertarâf edecek, dâimâ; «Ben» yerine; «Sen yâ Rabbî!» ifadesi hâlinde olacak.
Rahman ve Rahim olan Hazreti Allah cc adıyla
Hamd âlemleri yoktan var eden Yüce Mevlamız Hazreti Allah cc ‘a,
Salat ve selam O’nun Habibi Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa –sallâllâhu aleyhi ve sellem–‘e,
Selam onun temiz ehli beytine, ashabına, ahbabına ve tüm ümmetine.
Pek Aziz Ve Muhterem Kardeşlerim,
Bir ehli irfan yapmış olduğu bütün ibadetlerinin, amellerinin mahiyetini çok iyi bilmelidir ve ona göre, aşkla ve şevkle Rabbine ibadet, kulluk etmelidir. Bir Müslüman yapmış olduğu zikrullahın manasını, mahiyetini iyi bilirse, o vakit daha güzel, daha feyizli, Allah’ı zikreder. Onun için biz bu hafta ki dersimizde, her gün ferdi olarak, haftada ise devranı şerif olarak, icra ettiğimiz, kelimeyi tevhidin faziletinden bahsetmeye çalışacağız. Yüce mevlamız tesrini ziyade eylesin. Âmin.